İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya düzenledikleri baskının zamanlaması anlamlı: ABD’deki ara seçimde Başkan Barack Obama ağır bir yenilgi aldı, Cumhuriyetçiler zaferle çıktı. Ardından Kudüs’te İsrail askerleri, 1967 yılından bu yana ilk kez Mescid-i Aksa külliyesinin ana mihrabını postallarıyla çiğnediler.
Baskın, öyle böyle bir eylem değil. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. O nedenle hedefin özenle seçildiği çok açık.
Netanyahu, Mescid-i Aksa’ya düzenlenen kanlı bir baskınla adeta ABD’deki Cumhuriyetçilerin zaferini kutladı; Başkan Obama ile alay etti; İsrail’in uyarılarına karşın İran’la diyalog kurmak ne demekmiş, gör bakalım dedi.
Sadece İran’la gerginliği gidermek de değil tabii, İsrail’in işgal ettiği topraklarda yeni yerleşim planları uygulamasına Beyaz Saray’dan gelen tepkiler de söz konusu.
Ama Netanyahu, topal ördek sendromu nedeniyle ABD Başkanı’nın Ortadoğu politikalarında rakipleriyle uzlaşmak zorunda kalmasını bekleyecek inatla.
Başkanlık seçimlerine iki yıl var.
Alman Der Spiegel Obama için “iki uzun ve yapayalnız yılın” kolay geçmeyeceğini yazıyor.
Topal Ördek Asya-Pasifik turuna çıkıyor
ABD Başkanı Barack Obama 10-16 Kasım tarihleri arasında Çin’de APEC (Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Örgütü), Myanmar’da ASEAN (ABD-Güneydoğu Asya Uluslar Birliği) ve Avustralya’da G20 zirvelerine katılacak.
İlk durak Pekin olacak. Obama, zirvenin ardından, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ikili bir görüşme yapacak. Myanmar’da da program aynı: Önce zirve, sonra Devlet Başkanı Thein Sein ile görüşme…
Obama Avustralya’daki G20 liderler zirvesindeyse ABD’nin Asya-Pasifik’teki liderliğine ilişkin bir konuşma yapacak.
APEC ve G20 zirvelerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de hazır bulunacak. Peki, Obama-Putin görüşmesi olacak mı?
Beyaz Saray, Başkan’ın Asya-Pasifik turu programında böyle bir görüşmenin yer almadığını belirtiyor. Anlaşılan, Ukrayna ve Kırım sorunlarıyla başlayan “küslük” devam ediyor.
Fransa’da Filistin’i tanıma hazırlığı
Filistin’i resmen tanıyan ilk AB ülkesi İsveç olmuştu. Şimdi de Fransızlar tanıma hazırlığı yapıyorlar. İktidardaki Sosyalist Parti milletvekillerinin önerisi mecliste ve senatoda kabul edildikten sonra nihai kararı hükümet alacak. Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, daha önce Fransa’nın Filistin’i tanıyabileceğini açıklamıştı.
2012`de BM Genel Kurulu, Filistin`in tam üyelik başvurusunu oylamış ve uluslararası toplum nezdinde Filistin bağımsız bir devlet olarak tanınmıştı.
Kısa bir süre önce İsveç Filistin’i resmen tanıma kararı almış ve İsrail’in sert tepkisiyle karşılaşmıştı.
Macaristan, Polonya ve Slovakya gibi ülkeler AB üyesi olmadan önce Filistin`i devlet olarak tanımışlardı.