Suriye’ye saldırı konusunda Avrupa’da bölünme var.
İngiltere ve Fransa, ABD’nin öncülüğünde saldırıdan yana.
Almanya, İtalya, Belçika ve Hollanda’ysa saldırıya karşı.
AB’den ayrılmış İngiltere’nin direksiyonunda, Britanya İmparatorluğu hayaliyle yaşayan Theresa May bulunuyor.
Fransa’da, Elize Sarayı’ysa Sarkozy özentisindeki yeni yetme politikacı Emmanuel Macron’a emanet. O da kendini Sarkozy gibi Libya fatihi filozof bozuntusu Bernard Henri Levy’ye teslim etmiş olmalı.
*
Dengeyi değiştiren Almanya Başbakanı Angela Merkel oluyor; “Suriye’ye yönelik askeri müdahaleye katılmayız” diyerek yolunu ayırıyor.
Almanya’yı İtalya izliyor.
Merkel’in ardından İtalya Başbakan Yardımcısı Paolo Gentiloni de Suriye’ye saldırıya katılmayacaklarını duyuruyor.
Belçika ve Hollanda da bu cephede yerini alıyor.
Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders, Alman mevkidaşıyla görüştükten sonra “yokuz” diyor.
Hollanda’nın kararını da Başbakan Mark Rutte ilan ediyor. Rutte olası bir askeri harekâtta yer almayacaklarını söylüyor.
İlginç olan, bu ülkelerin ABD üslerine ev sahipliği yapması.
Daha çok da Almanya ve İtalya’nın…
*
Avrupa’daki gelişmeleri yakından izleyen Washington, Savunma Bakanı James Mattis’in açıklamasıyla, saldırı tehdidini bırakıp Cenevre sürecine geri dönüyor. Bakan Mattis, “Suriye’deki iç savaşa katılma niyetimiz yok. ABD, Cenevre Konferansı aracılığıyla savaşı sonlandırmayı amaçlıyor” diyor.
Ne ki Mattis orada durmuyor ve Duma’da kimyasal saldırı yaşandığına inandığını ancak ellerinde bir kanıt olmadığını sözlerine ekliyor.
*
Mattis’in kuru gürültüye pabuç bırakmayan tavrını değerlendirmeye çalışırken Rusya’dan “İngiltere” bombası geliyor.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Doğu Guta’daki kimyasal saldırı senaryosunu yazanın İngilizler olduğunu ileri sürererek, “Kanıtlar elimizde” diyor.
Konaşenkov, ellerinde Londra’nın provokasyonda doğrudan rol aldığına ilişkin kanıtlar olduğunu savunuyor. Örneğin, Beyaz miğferlilerle Londra arasındaki ilişki…
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü, İngiltere’nin asıl amacının ABD’yi Suriye’ye saldırıya teşvik etmek olduğunu da iddia ediyor.
*
Yoksa, Rusların açıkladığı bilgiler Pentagon’un elinde de mi var? Mattis’in soğukkanlı duruşunun nedeni bu mu?
İngiltere Başbakanı May’in telaşı bu yüzden mi? Suçlular kendilerini güçlü göstermeye çalışırlar ya…
*
Öte yandan Merkel’in, May’in çığlıklarına aldırmaması da ilginç.
Anlaşılan Angela Merkel, Theresa May’in haleti ruhiyesini çözmüş… Yüz vermiyor!