Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad teröristlerle mücadelede ibreyi kuzeye çevirdi.
İlk tercihin uzlaşma olduğunu belirten Esad “Olmazsa kontrolü güç kullanarak sağlayacağız” dedi.
Suriye’nin kuzeyinde ABD ve PKK/PYD yerleşmiş durumda.
Pentagon’un bölgede birden fazla askeri üssünün bulunduğu da gizlenen bir gerçek değil, Amerikalı askeri yetkililer kendileri söylüyorlar.
Üstelik Esad’a göre Pentagon burada sadece PKK/PYD’yi korumuyor. Koruma altına alınan terör örgütleri arasında IŞİD ve El Nusra Cephesi de var.
Şam yönetimi bu yüzden çok endişeli. Özelde ABD’nin, genelde Batılı güçlerin himayeleri altına aldıkları terör örgütlerini yeniden sahaya sürmelerinden endişe ediliyor.
*
ABD/İsrail ile İngiltere ve Fransa böyle işlerde deneyimli ülkeler: Irak, Afganistan, Libya… Ne halde olduklarını tüm dünya biliyor. Yıllardır deneme tahtası olarak kullanılıyorlar.
Bir tek Suriye teslim olmadı, direndi ve başardı.
Az buz da değil, 2011’den bu yana ABD öncülüğündeki koalisyon gücüyle İsrail’in bombardımanı altında terörle mücadele etti, hala da ediyor.
Şimdi Şam’ın yanında Rusya da var ama, ilk beş yılı tek başına geçirdi Beşar Esad.
Ve şu anda da sıranın kuzey topraklarını işgalcilerden ve terör örgütlerinden kurtarmaya geldiğini bildiriyor. Yüzde yüz haklı! Ama karşısında sadece PKK/PYD ve diğer terör örgütleri değil ABD de olacak kuzeye tırmandığında.
Çözümü zor bir sorun bu.
*
ABD, Suriye’den çıkmayacağını ilan etmişti bir süre önce. O zaman Rusya sesini çıkarmamıştı. Ama sonra bu konuda aralarında bir görüşme yapılmış mıydı? Bilinmiyor.
Esad’ın ABD’yi suçlayan bu son açıklamalarını Rus televizyonu yayınladığına göre Kremlin’in olaya duyarsız kalacağını düşünemeyiz.
Olması gereken ABD’nin askeri gücünü geri çekmesi ve terör örgütlerinin teslim bayrağını sallamasıdır. Çünkü ülke Suriyelilerin ülkesi. Ve Esad Suriye’de hiçbir zaman iç savaş yaşanmadığını savunuyor. Dediği şu:
“Ülkemizde iç savaş yok. İç savaş etnik, dinsel ve mezhepsel çatışmalara dayanır. Oysa Suriye’de, istediğiniz herhangi bir yere, özellikle de hükümetin kontrol ettiği bölgelere gidebilirsiniz. Orada Suriye toplumunun barış içinde yaşadığını görebilirsiniz. Bu bir gerçek!”
*
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Ortadoğu Merkezi’nden siyasal analist Vladimir Fitin, seçim zaferi kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye politikasını olduğu gibi sürdüreceğini hatta daha da sertleştireceğini iddia etmiş Sputnik’teki haberde.
İyi de Suriye’nin kuzeyindeki sorunda Şam’la Ankara’nın çıkarları örtüşmüyor mu? İki ülke de hem PKK/PYD’den hem de ABD’nin onlara verdiği destekten rahatsız değil mi?
Ayrıca Suriye’nin ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğü dünyaca tanınan bir gerçeklik sayılmıyor mu?
Onun için… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye politikasında sertlik yerine yumuşama yolunu açması rasyonel bir tercih gibi geliyor insanın aklına…