Menbiç’teki PYD/YPG Türkiye’nin hedefindeydi.
ABD’den koruma talep ettiler.
Talepleri yerine getirildi.
Böylece Menbiç’te Türkiye’ye karşı ABD/YPG cephesi kurulmuş oldu.
Müttefik iki ülkenin ilişkilerinin tarihinde –Kıbrıs’ı saymazsak- böylesine bir gerilim daha önce yaşanmamıştı.
Türk askeri Menbiç’e ilerleyecek ve karşısına ABD çıkacaktı.
Önce kimsenin aklına yatmadı.
Ama sonra iş ciddiye bindi.
Ankara, “Şu anda önceliğimiz Menbiç’tir” dediğine göre ABD/PYD beraberliği filan dinlemeyecekti.
Israrın nedeni, “Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir devlet kurulmasını” önlemekti. Türkiye, Irak’ta düştüğü hatayı Suriye’de tekrarlamayacaktı.
Gerilim doruğa tırmanırken devreye Moskova girdi.
Rusya Genelkurmayı Ana Harekât Daire Başkanı Sergey Rudskoy, Savunma Bakanlığı yetkilileriyle beraber düzenlediği bilgilendirme toplantısında Menbiç ve çevresinin Suriye ordusuna bırakıldığını bildirdi.
Rudskoy’un açıklamasına göre PYD, Menbiç’ten çekilmeyi kabul etmişti. Şam yönetimi de bölgede devlet faaliyetlerini yürütmeye başlamıştı.
Sonuçta Rusya bir kez daha, Suriye’de kriz çözen taraf oldu.
Öte yandan ABD de rahat bir soluk aldı.
Akla şu soru gelmiyor değil: Yoksa Moskova’dan devreye girmesini isteyen ABD miydi?
Rus Büyükelçiyle görüşen yanıyor
Rusya’nın Washington Büyükelçisi Trump yönetiminin korkulu rüyası haline geldi. Şimdiye değin Rus Büyükelçi’yle yapılan görüşmeler nedeniyle yönetimde iki büyük hasar oluştu. İlkinde gizli görüşmesi açığa çıkan Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn istifa etmek zorunda kaldı. İkincisindeyse, Flynn gibi Adalet Bakanı Jeff Sessions aynı şekilde yakayı ele verdi; ancak henüz istifa etmedi.
Bu gelişmelerin ardından ABD’de “Kimdir bu Rusya’nın büyükelçisi” sorusu gündeme geldi.
66 yaşında, evli ve bir kız babası Büyükelçi Sergey Kislyak 1977 yılından bu yana Dışişleri Bakanlığı’nda görev yapıyor. 2008’den bu yana da Rusya’nın büyükelçisi. Onu her gün başkent çevresinde bir yerlerde görmenin mümkün olduğu söyleniyor. Büyükelçilikte gazetecilere sık sık davetler veren Kislyak “dost canlısı” bir insan olarak niteleniyor.
Başkan Trump’ı, kızı İvanka durdurabilir mi?
Gün geçmiyor ki, yeni bir skandal patlamasın Washington’da. En son yaşananı Paris İklim Anlaşması’yla ilgili olanı…
2015 yılında 194 ülkenin imzaladığı anlaşmadan ABD’yi geri çekmek istiyormuş Başkan Donald Trump.
Meğer seçim kampanyasında seçmene de söz vermiş bu konuda.
Şimdi de “Karbon salımını azaltmayı öngören” Paris anlaşmasını tartışmaya açmış.
En yakın destekçisiyse Baş Stratejist Steve Bannon’mış.
Ne var ki Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, söz konusu anlaşmadan çekilmek istenmesinin çok ciddi diplomatik sonuçlar doğuracağını belirterek direniş göstermiş. Ama daha da önemlisi Trump’ın kızı İvanka babasına karşı çıkarak Tillerson’ın yanında yer almış.
Bu arada çok sayıda uzman da böyle bir hamlenin ABD’nin güvenilirliğini sarsacağını belirterek Beyaz Saray’ı uyarmış.
Bakalım, Trump şimdi ne yapacak?