Türkiye açısından Kıbrıs her zaman gündemdedir.
Zaman zaman da gündemin ilk sıralarında yer alır.
İşte şimdi gene ilk sırada.
Ne var ki bu kez durum kolayca geçiştirilecek gibi görünmüyor.
Gelişmeler çok ciddi.
*
Atina ve Kıbrıs Rumları yeni bir askeri eksen oluşturmanın gayreti içinde görünüyorlar.
Dünkü gazetelerde haber olmuştu, İsrail ve Mısır Akdeniz’de doğalgaz aranmasında Rumları desteklediklerini açıklarken, Türkiye’yi de askeri müdahaleyle tehdit ediyorlardı.
Kıbrıs Rum kesiminde düzenlenen bir konferansa katılan İsrail ve Mısır büyükelçilerinin tehdidine ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Cathlee Doherty de destek veriyordu.
*
Ve ortaya çıkıyordu ki, Fransızlar da işin içindeydi. Hatta Fransızlar daha da ataktı. Larnaka’da kendisine bir deniz üssü verilmesini istiyor, hava savunma sistemleri ve savaş gemisi satmayı, Akdeniz’deki yaşamsal stratejik alanda en az üç gemiyle devriye gezilmesini öneriyordu.
Askeri uzmanlara göre Fransa çok hırslıydı ve önerileri enerjiyle sınırlı kalmak istemediğini gösteriyordu.
*
Haftalık Kathimerini gazetesinin manşetten verdiği, “Atina-Lefkoşa Yeni Stratejik Doktrini” başlıklı haberde Güney Kıbrıs’ın silahlanma konusunda Fransa’yla epey ileri gittiği belirtiliyor.
Gerçi İsrail silah sistemlerine de ilgileri var Rumların ama Larnaka’nın sözünü Fransızlara vermişler bir kere.
Ayrıca, Fransa’yla yapılacak askeri işbirliğinin “Rum Milli Muhafız Ordusu’nu”(RMMO) NATO standartlarına göre düzenlemenin olanağını sağlayacağına inanıyor Lefkoşa.
*
Ancak başağrısı da burada başlıyor.
Çünkü RMMO’nun yeni tasarımında Rusya olmayacak, Rus savaş sanayii olmayacak. “Yeni stratejik Doktrin” NATO üyesi Batılı güçlerle işbirliğini gerektiriyor.
Ancak Rus sermayesinin Güney Kıbrıs ekonomisinde önemli bir ağırlığı var. Rus yatırımları var, yatırımcıları var.
Buna siyasi ağırlığı da ekleyelim… Lefkoşa’nın işi zor.
*
ABD ve Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs’ı Rusya’ya bırakması diye bir niyet asla olamaz. Aynı şey Ruslar için de geçerli elbette.
Bu durumda Lefkoşa’nın diplomatik manevralarla dengeleri sağlamaya çalışması daha ne kadar devam edebilir?
Batılı enerji şirketleri sondaj yapacak, Rusya da destek olacak.
İyi de Moskova’nın Güney Kıbrıs’taki ilişkileri çok derinde. Öyle isteyince koparılıp atılacak türden değil…
*
Rumlar, Doğu Akdeniz’i Exxon Mobil’e, Total’e ve ENI’ye açıp İsrail’le, Mısır’la, ABD ve Fransa’yla da bir savunma ekseni kurmuşlar.
Bakarsınız Ege’de de 12 mili ilan ediverirler…
Belli ki, amaçları Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak.
Ama yağma yok!
(Kaynak: AB Haber/Brüksel)