Olay Gazetesi Bursa

Kaşıkçı olayı, İsrail, Fransız bakanın densizliği

ABD ve İsrail’in stratejik planı, Suudi Arabistan’ı, işbirlikçi Arap ülkelerinin lideri yapmaktı. Bu plan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine kadar, önemli bir sorun yaşanmadan uygulandı. Ama ne zaman ki, o korkunç cinayetin, Riyad’ın emriyle işlendiği ortaya çıktı, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerin tepkisiyle ABD-İsrail planı işlemez hale geldi. Batılı ülkeler ayağa kalkarken Riyad’ın yanında […]

ABD ve İsrail’in stratejik planı, Suudi Arabistan’ı, işbirlikçi Arap ülkelerinin lideri yapmaktı. Bu plan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine kadar, önemli bir sorun yaşanmadan uygulandı. Ama ne zaman ki, o korkunç cinayetin, Riyad’ın emriyle işlendiği ortaya çıktı, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerin tepkisiyle ABD-İsrail planı işlemez hale geldi. Batılı ülkeler ayağa kalkarken Riyad’ın yanında yalnızca İsrail durabildi. İsrail, cinayetin bir biçimde kapatılmasını ve unutulmasını istiyordu. Ne var ki Türkiye, hunharca işlenen cinayetin tüm ayrıntılarını açığa çıkarmayı başardı ve gündemde kalmasını sağladı.

İşte en son Paris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ABD Başkanı Donald Trump’ın görüşmesinde Kaşıkçı cinayeti bir kez daha ele alındı. Ama konu Erdoğan-Trump görüşmesiyle sınırla kalmadı. Fransa’nın başkentinde Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100’üncü yılı nedeniyle düzenlenen törenlere katılan diğer liderler de, Kaşıkçı olayına tepki vermekte geri kalmadı. ABD Başkanı Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’la Elize Sarayı’nda yaptığı  görüşmeden sonra cinayetle ilgili ayrıntıları açıklaması için Suudi Arabistan’a çağrıda bulundu.

 *

İngiltere hükümetiyse Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt’ı Riyad’a gönderme kararı aldı. Amaç cinayetin aydınlığa kavuşması için baskı kurmaktı. Suudi Kralı ve Veliaht Prens’ten randevu alan Hunt, cinayetin gizli kalan ayrıntılarının açığa çıkarılmasını isteyecek ve Riyad’ı Türkiye’yle işbirliği yapmaya teşvik edecekti.

Bu arada Erdoğan-Trump görüşmesinin ardından Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ı telefonla arayan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo “Cinayete karışan herkesi sorumlu tutacaklarını” belirterek Suudi Krallığı üzerindeki baskının artırılacağının işaretini verdi. Öte yandan Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada ve Türkiye istihbarat örgütlerinin işbirliği içinde olduklarını açıklarken, yakın zamanda “Suudi Arabistan’la ilgili adımlar atılacağını” söyledi.

Fransa biraz şaşkın, ne yapacağını bilemeyen bir yönetim hali var. Türkiye diğer Batılı ülkelerle olduğu gibi Paris yönetimiyle de Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ayrıntıları paylaşmıştı. Ne var ki Fransız istihbaratı, her nedense, elde ettiği ayrıntıları iletmemiş olmalıydı ki, Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian “Benim bilgim yok, Türkiye bizimle  paylaşmadı” diyordu. Oysa Fransız istihbarat yetkilileri tapeleri Türk meslektaşlarından çoktan almışlardı.

Ama şu vardı: İsrail, Suudi Arabistan’ın mevcut yönetiminin değişmesinden endişe ettiği için, elinden geldiğince Veliaht Prens Selman’ı korumaya çalışıyor, bu amaçla tüm Batı başkentlerine baskı yapıyordu. Muhtemelen, Tel Aviv’in hedefi, Fransız Dışişleri Bakanı’nı olayın ciddiyetini sulandırmak için kullanmaktı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un dediği gibi, “Türkiye’nin çabaları olmasaydı, şimdiye kadar bu olayın üstü çoktan kapatılmış olurdu.”