Cenevre’de BM’nin Suriye görüşmelerinin en kritik aşamasına geçilirken İsrail Başbakanı Netanyahu çıktı ve “Gerekirse Suriye’nin her köşesini vururuz” diyerek barışa yönelik çabaları baltalamaya kalkıştı.

Hemen ardından da bir savaş uçağı Suriye ordusuna ait mevzileri bombaladı.

Uçak hangi ülkeden ve nereden havalandı?

İlginçtir bu kez ABD sıcağı sıcağına bir açıklama yaparak saldırıyla bir ilgisinin bulunmadığını duyurdu.

O zaman, haberlerde koalisyon uçağı denildiğine göre saldırıya karışan Fransa ya da İngiltere miydi?

Ortada bir tek konuşan vardı. O da Netanyahu’ydu. Vururuz demişti. Gerekçe olarak da İran’ın varlığını ileri sürmüştü.

Ne var ki Suriye’ye gerçekleştirilen saldırıda hedef terörle mücadele eden Suriye askerleri oldu.

SANA’nın haberine göre Suriye askerleri Davraz eyaletindeki 2 bin kilometrekarelik çöl bölgesinde teröristlere karşı temizleme harekâtı uyguluyordu.

Dolayısıyla Suriye askerlerine yönelik hava operasyonunun teröristleri kurtarmak amacıyla düzenlenen bir karşı operasyon olduğu öne sürüldü.

ABD, belki de bunu bildiği için hızlıca “ilgim yok” diyerek kendini tartışmanın dışına çıkardı.

Geride sadece, sessizliğe gömülen İsrail kaldı.

Ve sessizlik bazı durumlarda suçun itirafı oluyordu…

 

PYD ve IŞİD işbirliği içinde mi?

 

Suriye’nin Esad yönetimini destekleyen televizyonu El İhbariye, PYD’nin, tutuklu bulunan yüzlerce IŞİD’li yabancı teröristi serbest bıraktığını iddia etti.

İddiaya göre serbest bırakılan ve Deyrizor kentine gönderilen teröristler arasında Fransız, Alman ve İngiliz vatandaşları da bulunuyor.

Televizyon kanalının haberinde PYD’yle Batılılar arasında gizli bir pazarlık yapıldığından söz edildi.

Bilindiği gibi PYD, Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin desteğiyle varlığını koruyabiliyor.

 

Astana üçlüsü ve yeni anayasa

Rusya, Türkiye ve İran’dan üst düzey yetkililer Suriye’nin yeni anayasası için sürdürülen hazırlıkları BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura’yla görüşmek üzere Cenevre’de bir araya geldiler.

İki gün sürecek toplantıların ardından Mistura, Suriye hükümet yetkilileri ve muhaliflerle ayrı ayrı görüşmelerde bulunacak.

BM Temsilcisi daha sonra da İngiltere, Fransa, Almanya, ABD, Ürdün ve Suudi Arabistan’la temasa geçecek.

Tümüyle BM himayesinde yürütülecek anayasa çalışmalarına Suriye muhalefetinden  destek işaretleri gelmişti.