Yemen, ikiye bölünerek mezhepsel bir iç savaşa doğru sürükleniyor.
Başkent Sana’nın bulunduğu kuzey bölgesi Şiilerin, Aden merkezli güney bölgesi ise Sünnilerin elinde.
Ve tabii Şii Husileri tutan İran ile Sünnileri destekleyen Suudi Arabistan karşı karşıya.
BM, Körfez ülkeleri, ABD ve diğer Batılı ülkeler de Suudiler gibi Sünnilerin tarafında ama olaya karışmaya niyetleri yok gibi.
Yer yer çatışmaların yaşandığı ülkede çok kanlı bir iç savaşın patlaması an meselesi.
***
En son başkent Sana’da Şii Husilerin iki camisine yönelik intihar saldırılarının ardından ABD, Yemen’deki tüm personelini geçici olarak geri çekmişti.
Irak’ta 30 bin askeri olduğu ileri sürülen İran’ın Şii Husilere de askeri destek vermesi bekleniyor.
İlk aşamada İran, Yemen ordusunun silah ihtiyacını karşılayacak. Yemen’den askeri bir heyet Tahran’da şu anda…
Sonra sıra Yemen çöllerine asker göndermeye de gelecektir elbette.
***
İlginçtir, Tahran’daki Ruhani yönetimi rüyasında göremeyeceği gelişmeleri yaşamaya başladı Ortadoğu’da.
İşte Irak ve şimdi de Yemen… Suriye ve Lübnan’ı saymazsak geriye Suudi Arabistan, Kuveyt, BAE filan kalıyor.
Neredeyse Ortadoğu’nun tamamı İran’ın egemenliği altına girecek bu gidişle.
***
Riyad panik içinde… Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud Faysal, Yemen’deki sorunun siyasi yoldan çözülmemesi halinde Körfez ülkeleri olarak askeri müdahalede bulunacaklarını bildiriyor.
Yani, Yemen’de İran’ın varlığını kabul etmeyecekler…
Etmeyecekler de, ABD’nin desteği olmadan İran’la savaşa girebilecekler mi?
Yemen’i kurtarmaları bir yana acaba kendilerini savunabilecekler mi?
***
Washington ne düşünüyor, belli değil… Ama eskiden olduğu gibi Ortadoğu’da savaşmaya yanaşacak halleri de yok doğrusu.
Farkındalar tabii, İran’ın meydanı boş bulduğunu görüyorlar.
Ancak, nükleer müzakereler şimdilik ellerini kollarını bağlıyor anlaşılan.
Nükleer silahsız bir İran hedeflenmişken, yeni sorunlarla gerilim yaşansın istemiyorlar.
***
İyi de, nereye kadar?
CIA Başkanı John Brennan, İran’ın 5+1 ülkeleriyle nükleer müzakerelerde bir anlaşmaya yanaşmaması durumunda “muazzam bir bedel” ödeyeceğini söylüyor.
Irak’ta IŞİD’le mücadelede ABD gibi İran’ın da çıkarları olduğunu belirten Brennan, buna karşın Tahran’ı müttefik olarak görmediklerini ifade ediyor. İran’ın IŞİD’le çatışmalarda başrolde olmasına izin vermeyeceklerini kaydeden CIA Başkanı, “Iraklılarla birlikte çalışarak o rolü oynamaya çalışıyorlar ama biz de Iraklılarla çalışıyoruz” diye konuşması önemli tabii.
***
ABD yakın takipte… Ve sorun İran’a güvenip güvenmemekte değil, istihbarat servislerinin Tahran’ın verdiği bilgileri doğrulayıp doğrulayamamasında. Brennan, “Bu konuda kapasitemiz yeterli. Sorun yok…” diyor.
Demek ki, İran Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Irak’taki tüm hareketleri mercek altında.
Ama karşılığı da vardır: Irak toprakları üzerinde İran ve ABD arasında istihbarat savaşları yaşanıyor olabilir…