Uranyum zenginleştirme programının kapsamı ve yaptırımların kaldırılması koşullarında uzlaşma sağlanamayınca İran ile 5 artı 1 arasındaki nükleer görüşmeler bir kez daha başarısızlıkla sonuçlandı.
Ama bu kez gürültü kopmadı; taraflar karşılıklı tehdit savurmadı ve ek süre konusunda anlaşmaya varıldı. Ek süre de 1 Temmuz 2015’e kadar 7 aylık olarak belirlendi. Bu, nükleer görüşmelerdeki ikinci ek süre oldu.
Oysa 5 artı 1’in üç Avrupa ülkesi İngiltere, Fransa ve Almanya ile ABD’nin, (Rusya ve Çin’i bir yana bırakarak) İran’la köprüleri atmasından endişe ediliyordu. “Anlaşmaya varılamazsa felaket olur” diyenler bile vardı.
*
Ama öyle olmadı… Görüş ayrılıklarına karşın Batılı ülkeler İran’a düşmanca tavır sergilemedi. Üstelik süre uzatımı önerisi ABD’den geldi; Dışişleri Bakanı John Kerry, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’e sürenin uzatılabileceğini bildirdi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond ile Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de iyimser bir yaklaşımla son bir deneme yapılmasından yana olduklarını söylediler.
*
Nükleer programı konusunda, İsrail ile Suudi Arabistan’ın da baskısıyla bugüne kadar İran’a karşı, hem yaptırım hem de uluslararası tecrit politikası uygulayan Batılı ülkeler şimdi geri adım mı atıyorlar? Ve dolayısıyla bu bir yakınlaşma mı oluyor?
ABD, “sorun nükleer anlaşmazlık gibi görünse de” İran’la gerçekte ekonomik ve politik yakınlaşmanın peşinde mi?
Peki, bu İran’ın bölgedeki ağırlığının tanınması anlamına gelmeyecek mi?
Ve bir soru daha: İsrail ve Körfez ülkeleri ne diyecek?
*
Gidişata bakılırsa ABD Başkanı Barack Obama, Ortadoğu politikasında Washington’ın ezberini bozacak gibi görünüyor.
*
İran, bölgesel politikaları belirleyici bir güç olarak sahneye çıkarken Rusya ve Çin’in çekim alanından ABD’nin çekim alanına kayar mı, kaymaz mı?
*
Ortadoğu’nun sürpriz gelişmelere gebe olduğunu söyleyebiliriz…
Başkan Obama, Kongre ile karşı karşıya
ABD’nin nükleer pazarlıklarda İran’a bir şans daha tanıması Başkan Barack Obama’nın cesur bir kararı olarak nitelenebilir mi? Kuşkusuz nitelenebilir. Obama, Cumhuriyetçilerin ağır saldırılarını ve yürütmeye yönelik engellemelerini göze alarak şans tanımış oluyor çünkü Tahran yönetimine.
Kongre’de İran’la görüşmelerin uzamasına zaten büyük tepki vardı, şimdi tepkinin ötesinde Cumhuriyetçilerin direnişe geçmesi gibi bir beklenti oluşmuş durumda.
Ama Obama’yı asıl düşündüren, tümü değilse bile, Demokratların da direnişe katılma olasılığının bulunması. Bu düşünce, bu duygu kötü tabii… Arkadan vurulmak gibi bir şey.
Anlaşılan Kongre, Ortadoğu’daki güvenlik sorunlarının çözümünde ABD’nin İran’la ortaklığına şiddetle karşı.
Olasıdır ki Amerikan kamuoyu da, çoğunlukla, böyle bir ortaklığı kabul etmeye hiç hazır değil…
Ve tabii İsrail’in Washington’ın politikaları üzerindeki etkisini de unutmamak gerek…