Olay Gazetesi Bursa

Iraklı bilim insanlarına ne oldu?

Amerikan askerleri, 2003’te Bağdat’ı işgal edince Iraklı bilim insanlarıyla üniversite hocalarını da gözaltına almışlar ve Irak’ın kuzeyindeki bir askeri üste hapse atmışlardı. Tutuklulukları da 2006 yılına kadar sürmüştü. Amerikalılar daha sonra gözaltındaki yüzlerce bilim insanını “yabancı ülkelere göç planı” çerçevesinde ABD’ye nakletmişler ve bir daha da onlardan pek geri dönen olmamıştı. Yurtdışına çıkarılanlara, Irak içinde […]

Amerikan askerleri, 2003’te Bağdat’ı işgal edince Iraklı bilim insanlarıyla üniversite hocalarını da gözaltına almışlar ve Irak’ın kuzeyindeki bir askeri üste hapse atmışlardı. Tutuklulukları da 2006 yılına kadar sürmüştü.

Amerikalılar daha sonra gözaltındaki yüzlerce bilim insanını “yabancı ülkelere göç planı” çerçevesinde ABD’ye nakletmişler ve bir daha da onlardan pek geri dönen olmamıştı.

Yurtdışına çıkarılanlara, Irak içinde öldürülen bilim insanlarıyla müzelerin ve arşivlerin yağmalanması ve yakılıp yıkılması da katılarsa… ABD işgali sırasında ülkenin entelektüel altyapısıyla kültürel köklerinin yok edilmesinin de amaçlandığı düşünülebilir.

Tabii zaman içinde, savaşlar, siyasi olaylar ve ekonomik sorunlarla boğuşmak zorunda kalan Bağdat hükümetleri, bilimi, Iraklı bilim insanlarını, üniversite eğitimini unutmuşlardı.

Ama şimdi artık onlara ihtiyaç var. Yaşam kısmen de olsa normale döndükçe Irak’ta hemen her alanda iyi yetişmiş uzmanlara gerek duyuluyor.

Irak’ın, aradan onca zaman geçmesine karşın siyasal çalkantılardan hâlâ kurtulamamış, bağımsızlığını hâlâ tam olarak yaşayamamış olmasına bakılırsa yüksek düzeyli bilim insanlarının ve akademisyenlerin eksikliğinin bunda büyük payı olduğu anlaşılabilir.

 

Kahire’yle ilişkiler normalleşecek mi?

 

Mısır lideri Sisi, İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine katılmak için İstanbul’a gelmiyor, yerine Dışişleri Bakanı Semih Hasan Şükrü’yü gönderiyor.

Şükrü ile Türkiye adına görüşme yapacak olan da mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu olacak.

Bu görüşme, hem bölgede, hem de dünyanın belli başlı başkentlerinde büyük merak konusu.

Merak edilen, Çavuşoğlu-Şükrü görüşmesinin Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme sürecini başlatıp başlatmayacağı.

2013’te Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesinden bu yana ilişkiler dibe vurmuş ve bir kopuş yaşanmıştı.

Şimdi iki ülkenin dışişleri bakanlarının yapacağı görüşme buz tutmuş haldeki ilişkileri yeniden samimi ve sıcak bir havaya sokacak mı? Göreceğiz…

 

ABD’den riskli karar, Rusya’dan riskli eylem

 

Suriye barış görüşmeleri Cenevre’de devam ediyor…

Bu arada ABD, muhaliflere ısı güdümlü taşınabilir uçaksavar sistemi (MANPAD) verebileceğini bildirerek, Şam’ı masada daha çok ödün vermeye zorluyor.

Ardından Rusya /Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yeni bir Suriye tasarısı sunarak teröristlerin kimyasal silah kullanmalarının engellenmesini talep ediyor ki, listenin başında Ceyş’ül İslam var.

Ve günün sonuna doğru da Karadeniz’den Rus uçakları ve helikopterlerinin, ABD’nin güdümlü füze destroyeri Donald Cook’a tehlikeli dalışlar yaptığı haberleri geliyor.

Tabii bunlar riskli kararlar ve riskli eylemler…

Suriye’de muhaliflere MANPAD verilmesi planı ABD’nin bir süredir telaffuz ettiği B planı. Muhalifler bununla Suriye uçaklarını rahatlıkla vurabilecekler. Ama tabii Rus uçaklarını da…

Karadeniz’deki tehlikeli kapışma, ABD’nin B planı açıklamasına bir karşılık gibi görünüyor.