Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, IŞİD’in Ortadoğu’daki yükselişinde Batı’nın rolünün olduğunu ileri sürüyor.

Putin’in iddiası şöyle:

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da IŞİD yoktu.

Ama ne zaman ki, Batı’dan askeri müdahaleler gelmeye başladı, IŞİD dünya sahnesinde boy gösterdi.

***

İran ise ABD’nin adını veriyor IŞİD denilince.

Tahran’a göre ABD, Ortadoğu’nun sınırlarını yeniden çizmek istediği için IŞİD’i yarattı.

Aslında tüm dünya, IŞİD terör örgütünün arkasında Batı’nın, en başta da ABD’nin olduğunu düşünüyor da kimse İran gibi kesin konuşmuyor.

***

Ne var ki, geçenlerde ABD’de, IŞİD’e destek konusunun gerçekliğini ve doğruluğunu kanıtlayan askeri istihbarat belgeleri ortalığa saçılıverdi.

Bunun nasıl olduğu, ABD’de hükümetin nasıl izlendiği, denetlemenin nasıl yapıldığı ayrı hikâye…

Ama oldu işte!

***

Belgelerde Kuzey Afrika’da ve Ortadoğu’da El Kaide’nin ve IŞİD’in ABD tarafından neden ve nasıl desteklendiğine ilişkin her şey yazılıydı.

Hepsi birer birer ortaya çıktı.

ABD medyasında geçiştirilmek istenen olayı Türkiye’de gündeme taşıyan ilk gazeteci Hürriyet’ten Tolga Tanış oldu.

Tanış, belgelere göre, 11 Eylül 2012’de Libya Bingazi’de Amerikan Büyükelçisi’ne yönelik suikastı IŞİD’e yakın bir örgütün gerçekleştirdiğinin olayın ertesi günü belirlendiğini yazıyordu.

Oysa Obama yönetimi istihbaratın verdiği bu bilgiyi gizledi, suikastı kamuoyuna sıradan bir olay olarak sundu. Yani Amerikan halkına yalan söylendi.

***

Belgelerde ayrıca, Irak’ın batısı ile Suriye’nin doğusundaki topraklarda Selefi bir devlet kuruluşunun Amerikan istihbaratınca daha o yıllarda öngörüldüğü kaydedilmişti. (Libya Belgeleri, 24 Mayıs 2015)

***

Tolga Tanış’ın ardından, Cumhuriyet’te Ergin Yıldızoğlu değindi skandal belgelere. Yıldızoğlu’na göre belgeler, “Batı’nın politikalarının uygulanabilmesi için IŞİD’in Doğu Suriye’de etkin olmasının arzulandığını” gösteriyordu. (IŞİD’in ‘inanılmaz’ işleri, 26 Mayıs 2015)

***

Dün de yine Cumhuriyet’te Ceyda Karan girmişti belgeler konusuna… Karan da ABD istihbaratının öngörülerini değerlendirirken, “Irak El Kaidesi, Musul ve Anbar’a geri dönecek, Irak istikrarsızlaşacak ve Irak ve Suriye Sünnileri ile Körfez Arapları arasında cihat momentumu oluşacak” diyordu.

***

Gelelim askeri istihbarat belgelerinin ortalığa saçılmasına…

ABD’de hükümetleri izleyen muhafazakâr eğilimli sivil toplum örgütlerinden Judicial Watch, Bingazi saldırısıyla ilgili çelişkili açıklamaları dikkate alarak Amerikan Savunma Bakanlığı’na başvurdu ve resmi raporların açıklanmasını istedi.

2012’deki Bingazi saldırısı kimin işiydi?

Bakanlık bu isteği geri çevirdi.

Bunun üzerine Judicial Watch mahkemeye başvurdu.

Ve mahkeme, Pentagon’un, bilgilendirme yasası uyarınca, suikastın ardından düzenlenen raporu açıklaması gerektiğine karar verdi.

***

Böylece biz de komşularımız Irak ve Suriye’de gerçekte neler olduğunu öğrenme olanağına kavuşmuş olduk.