ABD, Suriye’de pusuya yatmış, bekliyor. Beklediği Türkiye’yle Rusya’nın arasının açılması… Açılır mı?
Türkiye de, Rusya da, Suriye’nin ulusal birliği ve toprak bütünlüğü hedefleri üzerinde aynı görüşleri paylaşıyorlar.
O nedenle, genelde ABD ve İsrail’in kontrolü altındaki terör örgütleriyle mücadele, İdlib’de olduğu gibi birinci plana çıkıyor.
*
Rusya lideri Vladimir Putin’e göre İdlib’in neredeyse yüzde 90’ı teröristler tarafından kontrol ediliyordu.
Neyse ki, Rusya’nın desteklediği Suriye ordusu, büyük ölçüde ABD ve İsrail’in kontrolündeki terör örgütlerinin direncini kırmayı başarmış görünüyor.
Örneğin, Suriye birlikleri İdlib’in Han Şeyhun kasabasına beş yıldır giremiyordu.
Han Şeyhun şu anda merkezi yönetimin kontrolü altında.
Ancak bu durumun kalıcı olup olmayacağını kestirmek zor.
Niçin zor? Çünkü teröristlerin bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye aktarıldıkları da belirlenmiş durumda.
*
Putin, Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la yaptığı görüşmede bu konuda şöyle diyordu: “Militanların İdlib’den dünyanın diğer bölgelerine aktarıldıklarını görüyoruz.”
İsim vermiyordu Putin ama ABD ve İsrail’le birlikte kimi Avrupa ülkelerini işaret ettiğini herkes anlıyordu.
Rusya liderinin böyle bir açıklamayı Elize Sarayı’ndan yapması da bu açıdan anlamlıydı.
Macron da gayet iyi biliyordu ki, İdlib’de muhalif olarak adlandırılan örgütler gerçekte terör örgütleriydi. IŞİD’di, El Kaide’ydi ya da onların uzantılarıydı.
*
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da İdlib operasyonu sırasında IŞİD’in Suriye ve Irak’ta yeniden güçlendiğini ilan ediyordu.
Pompeo’ya göre IŞİD’i bölgeden temizleyebilmek için 80 ülke çaba harcıyor ama “radikal İslamcı” terör örgütlerinin yeniden ortaya çıkma olasılığı ortadan kaldırılamıyor.
*
İşte, en son Kabil’deki katliam… IŞİD’in bir düğüne düzenlediği intihar saldırısında 63 kişi ölmüş, 200’e yakın kişi de yaralanmış.
Olasıdır ki, saldırıyı düzenleyenler ve canlı bomba seçilenler Suriye’den “aktarılan” militanlar.
Pompeo, IŞİD’in bugün iki ya da üç yıl öncesinden daha güçlü olduğu bölgelerin bulunduğunu da belirtiyor.
Mike Pompeo söylüyorsa doğrudur. Çünkü onlar bu işleri iyi biliyor.
*
Örnekse, İsrail’in Irak’taki Haşdi Şabi’yi ABD istihbaratının yardımıyla vurması…
Haşdi Şabi, Irak’ın IŞİD’le mücadele için oluşturduğu silahlı bir güç. Bağdat yönetimi bu güç sayesinde IŞİD terörüyle başa çıkabildi.
Şimdi anlaşılıyor ki, İsrail bu işe çok bozulmuş.
Bağdat yönetiminden henüz resmi bir açıklama yok. Ancak Suudi Arabistan kaynaklarından iddiaları doğrulayan bilgiler geliyor.