Suriye barış planı üzerinde ABD ile Rusya’nın anlaşmasıyla birlikte sadece Ortadoğu’da değil dünya çapında dengeler yeniden değişti.
Bunda, Avrupa geride kalırken Çin’in atağa kalkmasının da büyük rolü vardı.
Çin yönetimi, tarihinin ilk terörle mücadele yasasını çıkardı, aynı zamanda silahlı kuvvetlerine yine tarihinin ilk yurtdışı operasyon düzenleme yetkisini verdi.
Böylece dünyanın kriz yaşanan bölgelerinde, örneğin Suriye’de ya da Irak’ta, Çin ve Rusya’nın güç birliği yapması için gereken yasal zemin sağlanmış oldu.
*
Suriye krizi, ilginçtir, hem ülke sınırları içinde, hem Ortadoğu’da hem de dünyada mevcut dengelerin, ciddi biçimde değişmesine yol açtı.
Müslüman, Hıristiyan, Alevi, Sünni, Arap, Kürt, Türkmen… Etnik, dinsel ve de mezhepsel dengeler eskisi gibi değil artık.
Ortadoğu’da devletler ve toplumlar arasındaki ilişkiler de öyle. Örneğin, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin bölgesel dengeler açısından durumu bundan böyle pek parlak olmayacak.
Terör örgütlerinde de benzer bir durum söz konusu. IŞİD ve Nusra Cephesi ile Suriye içindeki kolları zayıflıyor, güçlenen Suriye ordusu egemenliğini yeniden sahaya yansıtmaya başlıyor.
*
Irak’ta yaşananlar da farklı değil. Irak ordusu ve Gönüllü Halk Güçleri, nüfusunun çoğunluğu Sünni olan Ramadi kentini IŞİD’in elinden almayı başardı.
Daha önce de Tikrit’i kurtaran ordunun şimdiki hedefiyse Musul… Musul kenti uzun süredir IŞİD’in işgali altında bulunuyor.
ABD’nin de bölgeye havadan asker indirdiğini ve Irak ordusuna destek verdiğini hatırlatalım… Önemli çünkü.
*
ABD artık Irak’ın toprak bütünlüğünü savunuyor. Kuzey Irak’ın ayrılık projesi de gündemden düştü.
Bu da dengelerin değiştiğinin en çarpıcı kanıtı…
Hani, Barzani bağımsızlık filan diyor ama ABD’nin o politikaları geride kaldı.
Rusya da, Suriye’de benzer politikaları izliyor: Toprak bütünlüğü ve ulusal birlik!
*
Sahaya Çin’in de inmesi halinde, güçler dengesi daha köklü bir değişikliğe uğrayabilir.
Kim bilir, dünyanın istikrarsız hale getirilen ülkeleri ve bölgeleri belki de o zaman yeniden istikrara kavuşur…
Ülke iflasta Kral tahtında
Suudi Arabistan iflas bayrağını çekmiş: 162 milyar dolar gelir, 260 milyar dolar gider. Peki, bu kadar büyük paralar nereye gider?
Suudi Arabistan Kralı, G-20 toplantısı için Antalya’ya geldiğinde en lüks otellerden birini kapatmıştı. Kentte en uzun süre kalan lider de o olmuştu. Sanki toplantıya değil, tatile gelmiş gibiydi. Beraberinde de çok kalabalık bir kadro vardı.
Geliri azaltan petrol fiyatlarının düşüklüğü… O zaman gideri de azaltmak gerekmez mi?
Ama o Kral! Kocaman ailesiyle birlikte Kraliyet Sarayı’nda saltanat sürecek, bütçe açığını da her şeye zam yaparak halkın sırtına yükleyecek.