İsrail’le ABD, Golan Tepeleri için kendileri çalıp kendileri okuyor. 

Başta BM olmak üzere AB, Rusya, Çin, Türkiye, İran, Mısır ve diğer tüm güçler çok sert açıklamalarla tepki verdiler bu haydutluğa. 
Bakalım Körfez’deki Arap ülkelerinin liderleri ne yapacak? 
ABD ve İsrail’in oldubittisine başlarını mı eğecekler, yoksa dik mi duracaklar. Göreceğiz. 
Gerçi Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt ve Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Abdullatif El Zeyani ABD’yi kınayan yazılı açıklamalar yaptılar yapmasına da liderler düzeyinde daha kimsenin sesi çıkmadı. Örneğin Suudi Arabistan Kralı tepki verebilecek midir, acaba?
*
ABD Başkanı Donald Trump’a göre, “Golan Tepeleri, hem İsrail’in istikrarı hem de bölgesel istikrar için stratejik ve güvenlik açılarından kritik bir öneme sahipmiş”.
Peki, Suriye açısından, hatta Lübnan açısından stratejik öneme sahip değil mi? 
Suyu ve petrolü başta olmak üzere yeraltı zenginlikleri açısından da Golan’ın İsrail’e terk edileceğini ABD nasıl düşünebilir? Yukarıda sıraladığımız güçler buna izin verir mi?
*
Golan’ın bir tarihi var. O tepeler Suriye’ye ait. New York Times şöyle özetlemiş yakın tarihi:
“İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı’nda Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri’ni işgal etmiş ancak Birleşmiş Milletler bu işgali reddetmişti. Suriye 1974 Ortadoğu Savaşı sırasında Golan Tepeleri’ni geri almaya çalışmış ancak başarılı olamamıştı. İsrail, stratejik ve jeopolitik öneme sahip bölgeyi 1981’de ilhak etmiş ancak bu adım uluslarası hukuk uyarınca yasadışı ilan edilmişti. Bölgede halen BM’ye ait gözlemci bir güç bulunuyor.”
*
Trump şimdi bu tarihi değiştirmeye çalışıyor. Golan Tepeleri için tarihin yazdığı gerçeklerin yerine kendi rüyalarını yerleştirmeye kalkışıyor.
ABD’yi şu anda yöneten kadroda kim varsa bu konuda aklı bir karış havada. 
Son örnek Dışişleri Bakanı Mike Pompeo… Evanjelik Pompeo, İsrail’deki bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Tanrı Yahudileri kurtarmak için ABD başkanlık koltuğuna Trump’ı oturtmuş olabilir” demiş. 
Hani bir söz vardır, “Allah akıl fikir versin” derler yolunu şaşıran insanlar hakkında. 
Çünkü, insanlık için en tehlikeli olan insanlar böyleleridir. 
Ve faşist liderler hep böyleleri arasından çıkar.

Filistin sorununda da İsrail ve ABD yalnızlaşıyor

BM İnsan Hakları Konseyi Cenevre’deki toplantıda, Filistin topraklarında ve Gazze Şeridi’ndeki hak ihlalleri, aşırı güç kullanımı ve hukuk dışı eylemleri nedeniyle İsrail’i kınayan bir karar tasarısını kabul etti.

Tasarıya göre BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, bundan böyle işgal altındaki Filistin toprakları ve Gazze Şeridi’ndeki hak ihlallerini izleyecek, belgeleyecek ve rapor haline getirecek. Ayrıca Yüksek Komiserlik söz konusu bölgelerde daha fazla personel görevlendirecek, hukuk ihlallerini uzman ekiplerce izleyip belgelendirebilecek.Tasarı 47 üyeli Konsey’de 15 çekimser, 8 aleyhte, 23 lehte oyla kabul edildi.

Avustralya, Avusturya, Brezilya, Bulgaristan, Çekya, Fiji, Macaristan ve Ukrayna İsrail’den yana oy kullanan ülkeler olarak dikkati çekti.

Tasarıya Bahreyn, Bolivya, Küba, Pakistan, Senegal, Venezuela, Zimbabve ve Filistin üyeleriyse olumlu oy verdi.