Sadece Fransızların değil tüm dünyanın yanıtını merak ettiği önemli bir soru var. Paris saldırısını gerçekleştiren iki kardeş hakkında hem Fransa hem ABD istihbaratının bilgi sahibi olmasına karşın Charlie Hebdo katliamı niçin engellenemedi?
Ve bununla bağlantılı olarak bir soru daha var: Yahudi marketine baskın düzenleyen militanın kız arkadaşı olduğu ileri sürülen Hayat Boumeddiene’i Fransız güvenlik örgütü nasıl elinden kaçırdı?
Tamam, Fransa Başbakanı “İstihbarat açığı var, 17 kişi öldüğünde, bu durum, güvenlik konusunda çatlaklar olduğu anlamına gelir” diyerek itirafta bulundu ama bu sözler olayın vahametini açıklamakta yetersiz kaldı.
Tersine, şöyle bir izlenim söz konusu: Militanlara yol verildi…
Böyle bir şey olabilir mi? Niye olmasın…
Ya da Fransız istihbaratı yanıltılmış olamaz mı? Bu da mümkün…
*
Hayat Boumeddiene hakkındaki bilgiler, daha doğrusu bilgi karmaşası ise kafaları karıştırıyor.
Saldırının tarihi 7 Ocak. Fransız medyasına göre saldırıdan önce, belki saldırı anında ya da saldırı sonrasında Boumeddiene militanlarla Paris’te. Medya bu bilgiye nasıl ulaşıyor? Tabii ki, Fransız polisindeki ya da istihbaratındaki kaynaklardan…
İyi de, Türkiye’nin istihbarat örgütü, Hayat Boumeddiene’in 2 Ocak’ta İspanya’nın başkenti Madrid’den İstanbul’a uçtuğunu, 6 gün süreyle İstanbul Kadıköy’de bir otelde kaldığını, 8 Ocak’ta Suriye’ye geçtiğini ve 9 Ocak’taki dönüş biletini de kullanmadığını saptıyor.
Ve Türkiye istihbaratı, bu bilgileri aşama aşama Fransız istihbaratına iletiyor.
Ama ne oluyor, Fransız medyasındaki haberlere göre Boumeddiene Paris’te aranıyor.
Pes doğrusu! Bu durum, geri zekalılık değilse nedir?
*
Paris’te sergilenen tablonun ardından… İtalya Başbakanı Matteo Renzi “Ortak istihbarat” önerisinde bulundu. Renzi, “Ortak para birimimiz var, ortak bir istihbarat servisine de ihtiyaç duyuyoruz. Avrupa, terörizme karşı ortak hareket etmeli” diye konuştu.
Öte yandan Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, askıya alınmış “Avrupa Birliği Güvenlik Yönergesi” taslağını yeniden gündeme getireceklerini bildirerek, “Birliğin güvenlik kurallarının sertleştirilmesinin gerektiğini” savundu.
*
Söz konusu gelişmelerden anlaşılıyor ki, Fransız istihbaratının sefaleti, Avrupa’da büyük endişeye yol açmış.
CIA’nın bilgi desteğine ve erken uyarısına karşın katliamın önüne geçilemediyse Hollande yönetiminin işi çok zor…
Esrarengiz intihar
Charlie Hebdo katliamının kurbanlarından birinin akrabalarıyla görüştükten sonra canına kıyan Fransız komiser Helric Fredou’nun ölümü, aradan 6 gün geçmesine karşın esrarını koruyor.
Fransız komiser yerel emniyet müdür yardımcılığı görevinde bulunduğu Limoges kentinde kurbanın akrabalarıyla görüşmesinin ardından intihar etmiş, meslektaşlarıysa çok çalışmaktan yorgun düşen arkadaşlarının depresyonda olduğunu söylemişlerdi.
20 yıldır polislik yaptığı bildirilen Fransız komiserin ne şekilde canına kıydığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.