Olay Gazetesi Bursa

Federalizm kartı, Kürtler ve Cenevre

Suriyeli Kürtler, ABD ve Rusya ile görüşmeden, onların onayı olmadan, federasyon kararı alabilirler mi? Diyelim ki aldılar, ilan edebilirler mi? Diyelim ki ettiler, uygulayabilirler mi? Uygulamak demek, Kuzey Suriye Federasyonu olarak, en başta, ekonomi, güvenlik ve savunma alanlarında kendi bağımsız kararlarıyla kendilerini yönetmeleri demek. Peki, olabilir mi? Böyle bir federasyon uluslararası sahneye çıkabilir mi? Sorun […]

Suriyeli Kürtler, ABD ve Rusya ile görüşmeden, onların onayı olmadan, federasyon kararı alabilirler mi?

Diyelim ki aldılar, ilan edebilirler mi?

Diyelim ki ettiler, uygulayabilirler mi?

Uygulamak demek, Kuzey Suriye Federasyonu olarak, en başta, ekonomi, güvenlik ve savunma alanlarında kendi bağımsız kararlarıyla kendilerini yönetmeleri demek.

Peki, olabilir mi? Böyle bir federasyon uluslararası sahneye çıkabilir mi?

Sorun şu: Destekleyen var mı?

Görünürde destekleyen yok! Daha doğrusu var da yok.

O da şöyle: PYD/YPG, federasyon kurmak için kolları sıvarken ABD’nin ve de Rusya’nın onayını almamış olsaydı bu kadar ileri gidemezdi.

*

Ama ne olduysa oldu, Washington bir gün sessiz kaldıktan sonra sert bir şekilde karşı çıktı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Suriye’de özerk ya da yarı özerk herhangi bir bölgeyi tanımayacaklarını açıkladı.

Rusya ise iki gün sessiz kaldıktan sonra tepki verdi. Verdi ama o kadar da sert değildi. Ayrıca, neden bir gün daha bekledi, belli olmadı. ABD’nin ne yapacağını mı görmek istedi?

Ne var ki, sonuçta iki büyük güç Kürtlere “Dur” demiş oldu.

Bir başka merak konusuysa ABD ile Rusya’nın açıklamaları arasında içerik bakımından ciddi bir farklılığın bulunmasıydı.

Washington, Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve birliğinden yana tavrını vurgularken Moskova sadece “tek taraflı federal yapı ilanını” eleştiriyor ve bu arada Cenevre görüşmelerine PYD’nin katılımından yana olduğunu da yineliyordu.

*

Suriye’de Amerikalılar ve Rusların Kürtlerle ilişkileri çelişkilerle doluydu.

Bir yandan IŞİD’le mücadeledeki başarıları nedeniyle PYD/YPG’ye toz kondurmuyorlar ama diğer yandan özerklik isteklerini bastırmaya çalışıyorlardı.

Örnekse, ABD Savunma Bakanı Ashton Carter’ın çelişkili tutumuydu.

Carter önce şunu söylüyordu: “Suriyeli Kürtler IŞİD’e karşı savaşta sahada bizim mükemmel ortaklarımız olduklarını kanıtladılar. Onlara minnettarız.” Ancak arkasından da şunu ekliyordu: “Suriyeli Kürtlerin özerk ya da yarı özerk yapı oluşturma gayretlerinin Cenevre’de müzakere konusu olmasına izin vermeyeceğiz.”

*

Ama kapı tamamen kapatılmıyordu. Hem ABD hem de Rusya federal bir oluşumu ancak Suriye’deki tüm kesimlerin onayı halinde kabul edebileceklerini söylüyorlardı.

Her iki ülkenin dışişleri bu konuda görüş birliği içindeydi ve savunmanın bakışının pek de önemi yoktu.

Sadece zaman gerekiyordu.

Suriye muhalefeti federal sistem istiyorsa, bu durum, Washington ve Moskova’nın da işine gelirdi.

İşte o zaman, Şam dışında kimsenin diyeceği bir şey olamazdı.

*

Ne ki, muhalefeti oluşturan grupların çoğunluğu Kürtlerin öncülüğündeki federal yapıya karşı çıkıyordu.

Ama ayrıca muhalif grupların arkasındaki bölgesel güçler de karşıydı.

Çünkü onlar da bölünme ve parçalanma endişesi içindeydi.

Tabii şu da vardı: Kürtler Cenevre’ye davet edilirse federalizm tartışmasının en azından hızı kesilebilirdi…

*

Elde birbirinden farklı epey kart var.

Cenevre’deki barış masasında kimin nasıl oynayacağı aşağı yukarı belli ama sonuçta oyun bu… Kazananların yanında kaybedenler de olacaktır.