ABD Başkanı Donald Trump düdüğü çalar çalmaz Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İsveç, Avusturya, Danimarka ve Hollanda hemen “hazırol” durumuna geçtiler.

Trump’ın onlardan istediği, Venezuela’daki adamı Juan Guaido’yu ülkenin geçici devlet başkanı olarak tanımaları.

Çoğunluk hemen tanıdı. Almanya’yla Fransa’ysa biraz gecikti. Ama sonuçta her ikisi de çoğunluğun kuyruğuna takıldı.

AB ülkelerinin aldığı tavıra bakarak Venezuela ordusu Maduro’yu bırakıp Guaido’ya destek verir mi?

Beklenen budur. Venezuela halkı lidersiz kalacak, Guaido’ya teslim olacak ve ABD, ülkenin tüm zenginliklerinin üzerine konacak.

Bu iş bu kadar kolay mı? Trump’a ve adamlarına göre “evet”.

Ciddi rakip olarak ABD’nin karşısında Rusya ve Çin var ama onlar çok uzaklarda.

Yakında olanlar Meksika, Bolivya, Uruguay ve Küba’ysa ancak kendilerine yeten ülkeler.

Ama her şeye karşın ABD ve müttefiklerinin, olası bir Venezuela müdahalesi pahalıya patlayabilir.

Güney Amerika’da “anti emperyalist” dalga yeniden canlanırsa bugün ABD’nin desteğiyle iktidara gelen tüm sağcı ve ırkçı liderler kaçacak delik arar.

Şu anda Arjantin, Brezilya, Kolombiya, son olarak El Salvador, ABD yörüngesindeki ülkeler olarak sıralanıyorlar.

Bu sıralama değişebilir, çıkan olur, giren olur… Bakarsınız silinir gider…

Her ne olursa olsun Maduro’yu desteklemek gerekir.

 

Hollanda Srebrenitsa’daki suçlarından kendini kurtarabilir mi?

 

1995 yılında Bosna Hersek’in Srebrenitsa kentinde Sırplar 8 bin Müslüman erkeği katletmişlerdi. Katliamın gerçekleştirildiği kent Birleşmiş Milletler’in koruması altındaydı. Koruma görevi de mavi bereli Hollandalı barış gücü askerlerindeydi.

Ama onlar Sırpları durduracakları yerde kente girişlerine izin vererek katliama da izin vermiş oldular.

2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük katliam olarak nitelendirilen Srebrenitsa’da yaşananlar 2007 yılında Uluslararası Adalet Divanı tarafından “soykırım” olarak tanınmıştı.

2017 yılındaysa Hollanda Temyiz Mahkemesi, Srebrenitsa katliamından Hollanda devletinin kısmen sorumlu olduğuna ve BM Barış Gücü kapsamında görev yapan askerlerin Müslüman erkekleri Bosnalı Sırplara teslim ettiklerine hükmetmişti.

Ne var ki şimdi Hollanda Başsavcısı, Srebrenitsa katliamından Hollanda’yı kısmen sorumlu tutan kararın bozulmasını talep ediyor. Savcıya göre, 2017’de Temyiz Mahkemesi bu kararı alırken Hollanda askerlerinin karşı karşıya olduğu savaş tehdidi dikkate alınmamış.

Savcının görüşünün tavsiye niteliğinde olduğu belirtiliyor ama Yüksek Mahkeme’nin 19 Nisan’da alacağı son kararda etkili olması bekleniyor.

Oysa 2017’deki Temyiz Mahkemesi Hollandalı askerlere hak ettikleri cezaları vermediği için eleştirilmişti.

Anlaşılan Hollanda, katliamın “soykırım” olarak nitelendirilmesinden rahatsız. Başsavcılığın eyleme geçmesi ülkesini ve askerlerini bu suçlamadan kurtarmaya yönelik bir çaba.