Suriyeli Kürtler, Afrin, Kobani ve Cezire bölgelerini birleştirerek, kuzeyde, Irak sınırından Hatay’a uzanacak bir özerk bölge oluşturmak isteyebilirler.

Ankara’daki esas endişe bu…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Bedeli ne olursa olsun engel olacağız” sözlerini Ankara’daki bu endişe nedeniyle kullanıyor.

Ve resmen açıklanmasa da hükümet Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “direktif” vermiş durumda.

*

Ne ki, risklerin de hesaba katılması gerek.

Tabii asker açısından pek çok risk var. Hepsi de çok önemli. Çünkü Suriye’ye girilecek ve orada operasyon yapılacak, (Hürriyet’in dünkü manşet haberi). İlginçtir, Türkiye’nin karşısına en önemli risk olarak ABD çıkıyor.

Tabii ABD Ortadoğu’nun en önemli aktörü konumunda… Ve Suriye’de de başrolde.

Riskler sıralanırken bu konuda “[Operasyon senaryosunda] PKK-PYD bağlamında ABD ile karşı karşıya kalınacağı unutulmamalı” notunun düşülmesi boşuna değil.

*

PYD güçlerinin Tel Abyad’a girmesinde, ABD öncülüğündeki koalisyonun IŞİD mevzilerini bombalaması önemli rol oynamadı mı?

O günden bu yana mıdır, yoksa daha mı önce başlamıştır, PYD ile ABD arasında sıkı bir işbirliği söz konusu.

*

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın eski görevlilerinden, Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Profesörü Hanrey Barkey, Washington ile PYD’nin doğrudan askeri temas içinde bulunduğunu belirtirken, iki taraf arasındaki işbirliğini şöyle açıklıyor:

“ABD, uçakları ve insansız hava araçları ile sıkı bağlantıda olduğu PYD’yi IŞİD’e karşı destekliyor. Şu ana kadar bölgede PYD’nin dışında IŞİD’e yenilgi tattıracak başka bir güç çıkmadığı için ABD’nin biraz da eli mahkûm. Ama şimdiye dek elde edilen başarıların önemini de görmezden gelmemek gerek. Bunlar hem askeri açıdan hem psikolojik açıdan son derece önemli. O nedenle bu işbirliğinin devam edeceğini düşünüyorum.”

 

Türkiye ve ABD’nin beklentileri çok farklı

 

ABD, Ankara’nın Kuzey Suriye’deki Kürt bölgesine ilişkin görüşlerine destek veriyor mu?

Geçmişte ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nde görev yapan, Washington merkezli düşünce kuruluşu German Marshall Fund’ın Türkiye uzmanı Joshua Walker’dan alıyoruz yukarıdaki sorunun yanıtını:

“ABD hükümetinde de çalışmış biri olarak şunu söyleyebilirim: Biz asla tam destek vermeyiz.”

Joshua Walker’a göre, Türkiye ABD’nin çok güçlü bir müttefiki olsa da iki ülke arasında bazı görüş ayrılıkları var. Görüş ayrılıklarının ABD’nin Türkiye’den oynamasını istediği rolle ilgili olduğunu belirten Walker’ın açıklaması şöyle:

“Türkiye’nin geçen yıl Kuzey Irak güçlerinin topraklarından geçmesine izin vermesi Kobani’de savaşın sonucunu değiştirdi. Türkiye şimdiyse gelişmelerin tam ortasında olmasına karşın yaşananları seyrediyor, dışarıda kalmayı tercih ediyor. Bu tavır ABD açısından sıkıntılı bir durum… Çünkü Türkiye’nin IŞİD’e bedel ödetebilecek kapasiteye sahip olduğunu biliyoruz.”