Suriye ordusu, ülkenin kalbi sayılan Halep’e girerek kenti, IŞİD, El Kaide ve El Nusra gibi terör örgütlerinden temizlerken ABD’den de “özür” geldi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Washington’ın özür dileğini Rusya üzerinden Suriye liderliğine ilettiğini bildirdi.
ABD öncülüğündeki koalisyon Deyr ez Zor’da Suriye ordusu mevzilerini bombalamış ve onlarca askerin ölümüne yol açmıştı. Ertesi gün ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, bir yanlışlık yapıldığını, mevzilerin IŞİD’e ait olduğu sanılarak vurulduğunu duyurmuştu.
Şimdiyse resmen özür dilemiş oluyor Beyaz Saray.
Peki, bu durum ABD’nin yenilgisi anlamına mı gelir?
Bir ölçüde öyle… 2012’den bu yana Halep’i cehenneme çevirenleri örgütleyen CIA’ydi, Pentagon’du. Ama Halep halkı, Müslüman, Hıristiyan, Arap, Ermeni, Kürt… Direniş birlikleri oluşturarak Suriye ordusuna destek olunca tarihi kenti terörün elinden kurtarmanın yolu açılmış oldu.
Washington, Suriye’deki oyununu ülkenin kuzeyiyle sınırlandırmış gibi görünüyor.
“PYD/YPG ile müttefiklik bana yeter” mi demek istiyor?
Fransa: “Eyvah! Halep elden gidiyor”
Fransızlar daha uyanamamışlar, ayılamamışlar ki, Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, “Halep elden gidiyor” diye bağırıyor sanki babasının malıymış gibi: “Suriye’de rejimin savaş uçaklarını ve helikopterlerini yere indirmeliyiz. Bu saldırı rejimin ülkeyi bölme kartını oynadığını gösteriyor. Halep’in 21. yüzyılın Guernica’sı olmasına izin veremeyiz.”
Paris, anlaşılan Halep’i çantada keklik görüyormuş.
Öte yandan Bakanın “Guernica” benzetmesi de tam bir aldatmaca, saptırmaca…
Halep’i 5 yıl boyunca bu hale getirenler kimler? Kendileri değil mi? ABD’siyle, İngiltere’siyle Fransızların işlediği suçlar değil mi o katliamlar, yıkımlar?
Dünya bütün bunların, Libya’dan başlayıp Suriye’ye kadar ne yapıldıysa, er ya da geç hesabını sormalıdır. Ve soracaktır!
AİHM’in adaleti buraya kadar
Bosna-Hersek’te Srebrenista katliamı sırasında Hollandalı BM askerlerinin Sırpların soykırımına nasıl ortak olduklarını hatırlayanlar vardır.
Kısaca tekrarlayalım: Yıl 1995… Sırp birlikleri Srebrenista’ya girdiklerinde BM askerlerinin çevirmenliğini yapan Hasan Nuhanoviç ile babası ve erkek kardeşi, Hollanda askerlerinin bulunduğu BM üssüne sığınır. Ne ki üssün komutanı Thom Karremans ve iki asker onları üsten çıkarır. Üç Boşnak Sırplar tarafından öldürülür.
Kurbanların yakınları daha sonra AİHM’ye başvurarak, Hollandalı BM askerlerinin sorumluluğunun araştırılmasını ve yargılanmasını talep ederler.
Mahkeme sözüm ona inceler, araştırır ve geçen hafta talebi kabul edilemez olarak değerlendirerek reddeder. Hukukçularsa AİHM kararını “yanlış ve siyasi” olarak nitelendirir.