Suriye lideri Beşar Esad, İtalyan “Il Giornale” gazetesine yaptığı açıklamada, ülkesindeki terörü “doğrudan ya da dolaylı olarak” Avrupa ülkelerinin desteklediğini savundu. Esad, yaşanan sığınmacı krizinin de Avrupa’nın kendi suçu olduğunu ileri sürdü.
İlginç olan, Beşar Esad’ın ABD’den söz etmemesi, Avrupa’dan da devlet adı vermemesi.
Demek oluyor ki, Suriye lideri için ince diplomasi yapma zamanı gelmiş.
Bu, bir diğer anlamıyla da, iç savaşın bitimine yaklaşıldığını işaretliyor.
Esad’ın Avrupa’dan istediği tek bir şey var: Teröre destek kesilmeli ve Suriye’ye yönelik ekonomik ambargoya son verilmeli.
Eğer Avrupa bunları yaparsa sığınmacı akını sorunu çözümlenir.
Suriye lideri şunları söylüyor:
“Burası Suriyelilerin toprakları, ülkelerine dönmeleri için davette bulunmamız gerekmiyor. Ancak belirtmek isterim ki, kriz, Suriye’deki teröristlere destek veren Avrupalılar tarafından çıkarıldı. Sığınmacı akınına da onlar neden oldu. Suriyeli sığınmacıların Avrupa’da verilecek desteğe değil, ülkelerinde alacağı desteğe ihtiyaçları var.”
Beşar Esad, İtalyan gazetesine verdiği demeçte yaklaşık 6 yıl süren iç savaşa değinirken de şöyle diyor:
“Suriye yok olmadı ve bu savaş birçok Suriyeliyi birbirine yakınlaştırdı. Savaştan önemli dersler çıkarıldı. Yurttaşlarımız birbirlerini tanımaz ve her düzeyde saygı göstermezlerse birleşik bir topluma sahip olamayacaklarını öğrendiler.”
ABD’de çok tuhaf şeyler oluyor
Başkan Obama Moskova’yla kavgaya tutuşurken müstakbel Başkan Trump tarafından adeta sırtından bıçaklanıyor.
Kavga da az buz değil, çok büyük kavga…
Washington’ın iddiasına göre Ruslar, ABD’deki başkanlık seçimlerine siber saldırıyla müdahale ediyorlar.
Başkan Obama da bu saldırıya 35 Rus diplomatın sınır dışı edilmesi kararıyla karşılık veriyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Biz de Amerikalı diplomatlara aynı şekilde yaptırım uygularız” derken Devlet Başkanı Vladimir Putin, misillemeyi erteliyor.
Bunun üzerine Donald Trump, “Putin tarafından erteleme büyük adım, her zaman onun çok zeki olduğunu biliyordum” diyerek tweet atıyor.
Bir yanda ABD-Rusya çekişmesi, diğer yanda Obama-Trump didişmesi…
Washington’da, Amerika’nın siyasi tarihinde böyle bir olayın yaşanmadığı konuşuluyor.
Ürdün’den gelen itiraf
Tabii bu üstü örtülerek yapılan bir itiraf. Açıkçası şu: Muhalif diyerek teröristleri eğittik, silahlandırdık ve Suriye’ye gönderdik.
İtirafta bulunan Ürdün Genelkurmay Başkanı Mahmut el-Farihat… Şöyle diyor: “Muhalifleri eğitmekteki asıl amacımız terörizmle mücadeleydi.”
Ortadoğu’da yalandan kim ölmüş…
Gerçek bambaşka tabii: Ürdün’deki kamplarda eğitim verenler ABD ve İngiliz askerleriydi. Teröristler, onların elinde terörist haline geldi. Amaç Esad’ı devirmek ve Suriye’ye bölmekti.
Ürdün, yarın öbür gün savaş suçu, insanlık suçu işlemiş olmakla çok rahat suçlanabilir. Üstelik onu koruyan da olmaz. Yapayalnız kalıverir. Anlaşılan Genelkurmay Başkanı yaklaşan tehlikeye karşı önlem alma çabasında…