Olay Gazetesi Bursa

Ekonomi sıkıştırdı, Trump mecbur kaldı, Çin’le barıştı

Ticaret savaşçısı Donald Trump, Amerikan ekonomisinden olumsuz sinyaller gelmeye başlayınca yelkenleri suya indirdi. Savaşı bıraktı ve ekonomik açıdan düşman ilan ettiği Çin’le Buenos Aries’te barış masasına oturdu. Aslında geç bile kaldı: Otomotiv sanayicileri, çiftçiler, işçiler, toplamda 150 sektörün temsilcileri Başkan Donald Trump’ın Çin’le ticaret savaşından vazgeçmesini istiyorlar, gidişatın olası tehlikelerine dikkati çekmeye çalışıyorlardı. Kasım sonunda […]

Ticaret savaşçısı Donald Trump, Amerikan ekonomisinden olumsuz sinyaller gelmeye başlayınca yelkenleri suya indirdi.

Savaşı bıraktı ve ekonomik açıdan düşman ilan ettiği Çin’le Buenos Aries’te barış masasına oturdu.

Aslında geç bile kaldı: Otomotiv sanayicileri, çiftçiler, işçiler, toplamda 150 sektörün temsilcileri Başkan Donald Trump’ın Çin’le ticaret savaşından vazgeçmesini istiyorlar, gidişatın olası tehlikelerine dikkati çekmeye çalışıyorlardı.

Kasım sonunda Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te yapılacak G20 Zirvesi Trump’ın Çin’le barışması için bir fırsat olabilirdi. Ve oldu da.

*

ABD Başkanı, Çin lideri Şi Cinping’i bir çalışma yemeğine davet etti. Konu belliydi. İki taraf da hazırlıklarını yapmıştı. Bu, bir geçici ateşkes olacaktı.

Şöyle ki, Trump yönetimi, 1 Ocak 2019’dan itibaren 200 milyar dolarlık Çin ürününe uyguladığı yüzde 10 vergiyi yüzde 25’e yükseltme kararından vazgeçecek, buna karşılık Pekin yönetimi de Amerikan otomobillerinden alınan vergiyi azaltacaktı.

Şu anda vergi oranı yüzde 25’ti. Bunu yüzde 40’a çıkarmayı planlamışlardı.

Varılan anlaşmaya göre Çin yüzde 40’tan vazgeçecek, yüzde 25’i de yüzde 15’e indirecekti.

Zaman içindeyse vergiyi tamamen kaldıracaktı.

*

Çin liderinin ABD önerisine verdiği yanıt Trump’ı mest etti.

ABD Başkanı Çin’e hayrandı, Şi Cinping’le de çok özel bir ilişkisi olduğunu övüne övüne söylüyordu.

Trump’a göre ABD’yle Çin için sınırsız sayıda olanaklar sunan verimli bir toplantı yapılmıştı. Çin lideriyle çalışmak onun için bir onurdu vs.

Bu arada Çin tarafının Trump’tan “Tek Çin” siyasetine bağlı kalacağının sözünü aldığı da ortaya çıktı.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, buna karşılık Pekin’in de ABD-Kuzey Kore arasındaki ilişkilerin ilerlemesine destek vereceğini açıkladı.

Anlaşılan, masada ekonominin yanında politik sorunlar da vardı. Ve onlar da çözüme kavuşturulmuştu.

Bir taşla kaç kuş vurmuştu taraflar? Ve hangi tarafın kazancı daha fazlaydı?

*

Anımsayalım, Trump çok değil altı ay önce ticaret savaşını başlatırken Çin’i resmen düşman ilan etmişti. Şimdiyse geri adım atıyor. Kötü değil elbette.

Ancak altı ay arayla gerçekleşen bu değişim Trump’ın normal bir ruh hali içinde olmadığını, bir uçtan diğer uca gidip geldiğini, öngörü yeteneğinin de bulunmadığını gösteriyor.

*

Korkutucu olan ABD Başkanı’nın hemen her konuda benzer tavır sergilemesi… Dünyanın şansıysa diğer liderlerin Trump’la ilişkilerinde, onun ruh haline göre tavır alabilmeleri, durumu idare edebilmeleri…

Örnekse Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un. O da Trump’ı idare etmenin dünyanın huzuru açısından ne kadar önemli olduğunu anlamış olmalı: Trump’a el sallıyor, işini Güney Kore’yle hallediyor.

 

Neler söylemişti?

 

ABD Başkanı Donald Trump Çin’e karşı ticaret savaşını başlatırken dünyayı şaşırtan açıklamalar yapmıştı.

Örneğin, “Ticaret savaşları iyidir” demiş, arkasından ülkesinin Çin’le yaptığı ticareti “aptalca” olarak nitelendirmiş ve “Çin uzun zamandır bizi kazıklıyor” sözleriyle herkesi şaşırtmıştı.

Başka bir lider olsa geçmişteki bu tür sözlerinden utanır, sıkılır.

Şi Cinping anımsattı mı acaba?