Birinci Dünya Savaşı’nın sona erişinin 100’üncü yıldönümü anma törenleri yarın Paris’te başlıyor. İki gün sürecek törenlere, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunacağı 72 dünya lideri, 98 delegasyon ve 15 uluslararası toplum temsilcisi katılacak.
Tarihçiler Birinci Dünya Savaşı’nı tarihin en kanlı savaşları arasında sayıyorlar.
28 Temmuz 1914 tarihinde başlayan savaş, 11 Kasım 1918’de Paris’te imzalanan barış anlaşmasıyla sona eriyor.
Ne var ki, aradan geçen zaman içinde dünya, savaşlardan kendini kurtaramıyor: İşte İkinci Dünya Savaşı! Ardından bölgesel savaşlar: Kore, Vietnam, Afrika, Güney Amerika, Yugoslavya’nın parçalanması, Filistin’in işgali, Libya, Suriye… Devam edip gidiyor.
*
Sırada İran mı var? Öyle görünüyor. ABD Başkanı Donald Trump. İsrail’in korunması amacıyla İran’a savaş açmak istiyor.
Trump, İsrail için dünyayı ateşe verecek kadar gözü kara bir ABD lideri… Kürt halkını kullanarak Suriye’nin kuzeyinde ikinci bir İsrail yaratmak için elinden ne geliyorsa yapıyor.
Neyse ki, Astana üçlüsü Suriye’nin ulusal birliğini ve toprak bütünlüğünü, ABD ve İsrail hariç, temel ilkeler olarak dünyaya kabul ettirdi.
Onlar Türkiye, Rusya ve İran’ın aldığı bu kararlara uymayıp da ne yapacaklar? Savaş mı çıkaracaklar?
*
ABD’nin Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi kapsayan Kürt devleti hayali yeni değil. Irak savaşından bu yana Washington’ın hep uygun zemin aradığı büyük bir projedir bu.
Şimdi, Suriye’nin kuzeyinde PYD ve askeri kanadı YPG’yle yeni bir fırsat yakaladığını düşünüyor ABD.
Ama engel Türkiye!
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” dedikçe Ankara’nın tepesi atıyor.
Jeffrey, “Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye somut bir güvenlik tehdidi olmayacağı konusunda elimizden gelen her şeyi yapacağımızı garanti edebilmek için yoğun çaba içindeyiz” diyor. Diyor ama Türkiye’nin bu laflara karnı tok. İşte Kuzey Irak… Kuzey Suriye’nin ne farkı olacak?
IŞİD’le mücadele gerekçesi hâlâ gündemde mi? Bu, büyük bir palavra. Suriye ordusu tek başına terörün hakkından geliyor artık. Ülkenin kuzeyinde ne YPG’ye ne de ABD’ye ihtiyacı var Şam yönetiminin.
*
Türkiye’yle ABD arasındaki “YPG” anlaşmazlığı masada çözülürse çözülür, yoksa gerilim sıcak çatışmaya kadar gider, diyenler var.
Washington elbette bunu hesaba katıyordur. Ama Ankara’ya geri adım attırabileceğini de düşünüyor olmalı.
Ancak… Türk Silahlı Kuvvetleri FETÖ’den temizlendi. Temizlenmemiş olsaydı geri atmak dahil her şey olabilirdi.
*
James Jeffrey 2015 yılının kasım ayında Aydınlık gazetesi muhabiri Şafak Terzi’ye yaptığı açıklamada Pentagon’un Suriye’nin kuzeyinde PYD’yle kurduğu ittifakı savunurken “TSK’nın endişeleri sabrımızı zorluyor” diyordu. Jeffrey’in ifadesi tam olarak şöyleydi:
“Türk ordusu PYD konusunda hangi endişeleri taşıdığını ciddi ve somut kavramlarla açıklamalıdır. TSK bunu ortaya koyamazsa ABD cephesinin muğlak endişeler, muğlak senaryolar ve muğlak korkular konusunda çok çok az sabrı kalacaktır.”
*
James Jeffrey’in Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik açıklamasından 8 ay sonra, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’cü askerler bir darbeyle TSK’yı ele geçirmeye kalkışıyordu. Nokta.