Rusya lideri Vladimir Putin’in ardından Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping de Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz el-Suud’u telefonla aradı ve petrol tesislerine yönelik saldırıyı kınadı.
Çok geçmedi, İran bir açıklama yaparak Umman Denizi’nde Rusya ve Çin’le ortak tatbikat düzenleneceğini bildirdi.
İran Genelkurmay Başkanlığı yetkilisi Muhammed Şeltuki “bu tatbikatın İran devriminden sonra Rusya ve Çin’le düzenlenecek ilk deniz tatbikatı olacağını” söyledi.
*
Tatbikatın yapılacağı Umman Denizi’nin doğusunda Hindistan, batısında Arap Yarımadası bulunuyor. Yarımadanın denizle birleştiği bölgede de Yemen, Umman, BAE ve biraz içeride de Suudi Arabistan yer alıyor. Kuzeydeyse Hürmüz Boğazı ve İran toprakları uzanıyor.
Tatbikat haberinin, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Cidde’de yaptığı “Saldırı İran’dan geldi, bu bir savaş eylemidir” şeklindeki sözlerinin ardından gündeme girmesi de anlamlı oldu.
Olasıdır ki İran, Rusya ve Çin cephesi, ABD’nin Umman ve Basra körfezlerindeki deniz gücüne karşılık vermek isteyecektir.
*
Suudi Arabistan, Aramco petrol tesislerine yönelik saldırıya İran petrol tesislerinin vurulmasıyla yanıt verilmesinden çok keyif alacaktır da, olayın içine Çin’in katılması oyunu bozuyor.
Çin lideri Şi Cinping Riyad’daki Kral Selman’a kim bilir neler söyledi, ondan neler istedi bilinmiyor.
Ancak şu var: İran’ın petrol te-sislerinin vurulması Çin’in yaşam damarlarının kesilmesi olur.
Doğaldır ki, Pekin yönetimi bunu önlemek isteyecektir.
Buna karşılık Pentagon da, Suudi Arabistan’la BAE’nin askeri yardım çağrısını öne sürerek Körfez’e askeri yığınak yapmayı sürdürecektir.
*
Böylece bölgede kriz riski artıyor elbette.
Rusya Parlamentosu’nun üst kanadı Federasyon Konseyi’nden Konstantin Kosaçev’in yorumu uyarıcı nitelikte:
“ABD yine sınırlarından uzaktaki yerlerde askeri varlığını artırmanın bir istikrar faktörü olduğunu düşünüyor. Bu her zamanki gibi gerginliğin yanı sıra kriz ve öngörülemez senaryoların gerçekleşmesi riskini artırıyor. Bölgesel aktörlerin, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerin bu konuyu düşünme vaktidir.
‘Başladıktan sonra gerisi kolay’ sözünde olduğu gibi Washington’a İran’a yeni bir provokasyon isnat etmek yeterli olacak ve giönderdikleri asker sayısı hızla artacaktır.”
*
Suudi Arabistan’ın Dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Adil Cubeyr, yapılan soruşturmada petrol tesislerine düzenlenen saldırılarda İran silahlarının kullanıldığının ortaya çıkması halinde gerekli adımların atılacağını söylemiş. Yani, İran’a karşılık verileceğini belirtmiş.
O zaman Suudi Bakan’a şunu sormak gerekiyor: Sen kimin silahlarını kullanıyorsun? Elinizdekiler ABD yapımı silahlar değil mi?
Altı yıldır Yemen’i bombalıyorsunuz, o sürede, Amerikan silahlarıyla kaç bin çocuk öldürdüğünüzü biliyor musunuz?
Ama Husiler Aramco saldırısında kimseyi öldürmedi.
*
ABD Kongresi Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, Kaşıkcı cinayetini anımsatarak “Suudi Arabistan’ı savunmak için hiçbir sorumluluk görmediğini” söyledi.
Başkan Trump’ın İran’ı vuracağını düşünmediğini de kaydeden Pelosi’nin bu çıkışı Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Ortadoğu ziyaretindeki harareti de söndürüverdi…