ABD Başkanı Donald Trump’ın David Satterfield’ı sahaya sürmesinde CENTCOM Komutanı Orgeneral Joseph Votel’ın restinin payı olmalı.
ABD, Suriye’de kalacaksa yapılacak çok iş var ve o işlerin ustası da David Satterfield.
Trump hiç zaman yitirmeden Satterfield’ı, 1,5 yıldır boş duran Ankara Büyükelçiliği için Senato’ya önermiş bulunuyor.
Peki, David Satterfield kim?
Önce Amerika’nın Sesi’ndeki bilgileri aktaralım:
Şu anda Dışişleri Bakanlığı’nda Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı’nın vekili olarak görev yapıyor.
Bundan önce Dışişleri Bakanlığı’nın Libya özel danışmanı, Kahire Büyükelçiliği maslahatgüzarı, Bağdat Büyükelçiliği misyon şefi yardımcısı, Suriye ve Suudi Arabistan büyükelçiliklerindeki görevleri… Ve sonra da büyükelçi unvanını kazanması. Kariyerinde Lübnan Büyükelçisi olarak görünüyor.
Ancak, bağımsız kaynaklardaki Satterfield daha farklı…
Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Libya’da özel danışman olarak görevlendirilmişti.
Ama ondan daha önemlisi Irak’ın işgali döneminde Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın kıdemli danışmanlığını yapması çok dikkat çekici.
Satterfield şimdi de Suriye’yle uğraşıyor. Özellikle de kuzey bölgesiyle. Tabii ki Astana süreciyle de… ABD adına süreci yakından izliyor.
PKK/YPG’yle yakından ilgili. Terör koridorunun kurulmasının en şiddetli savunucularından biri olduğu vurgulanıyor.
Oysa Türkiye ABD’nin bu planına karşı çıkmış, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla planın bozulmasını sağlamıştı.
Anlaşılan Ankara’daki görevleri arasında “terör koridoru” planını yeniden masaya getirmek de olacaktır.
Avrupa ABD’yi anlamadığını itiraf ediyor
Yer, Münih Güvenlik Konferansı. Konuşanlar ABD’den Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves LeDrian.
Amerikalı senatör, Suriye’yi konuşurken, şöyle bir ifade kullandı: “Eğer dikkat etmezsek ABD’nin bölgeden çekilmesinin en büyük kazananı İran olacaktır.”
Herkeste bir şaşkınlık! Senatöre tepki Fransız Bakan’dan geliyor:
“Amerikan politikasını anlayamıyorum. İran’a karşı kararlı bir tutum takınıyorsunuz ancak Suriye’nin kuzeydoğusunu terk ediyorsunuz. Bu tavrınız bir muamma…”
Güvenlik Konferansı’nda güvenliğe tehdit!
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Münih Güvenlik Konferansı’nı dünyanın güvenliğini tehdit eden bir ortama dönüştürdü.
Pence, S-400 Rus füzesi satın alacağı için isim vermeden Türkiye’yi eleştirirken bu duruma müsamaha göstermeyeceklerini savundu.
Pence bu kadarla kalmadı İran’ı “Katil rejim”, “Dünyadaki bir numaralı terör destekçisi devlet” olarak ilan etti.
İran’ı “açık bir şekilde Yahudi soykırımının propagandasını yapmakla” suçlayan Mike Pence Avrupa’daki ortaklarını eleştirerek bir kez daha nükleer anlaşmadan çekilmelerini istedi.
Venezuela lideri Nicolas Maduro için de “O bir diktatördür, gitmelidir” diye konuşan Pence, “AB’yi harekete geçmeye ve Juan Guiado’yu tek meşru devlet başkanı olarak tanımaya” çağırdı.