Bir devletin yerel mahkemesi, başka bir devletin liderine Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin isteği üzerine ülkeden çıkış yasağı getirdi.

Uluslararası hukuka göre uygun olmayan bir durum yoktu: UCM’nin, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir hakkında, 2009 yılının mart ayında çıkardığı yakalama kararı vardı çünkü…

Beşir’in 25. Afrika Birliği Zirvesi’ne katılmak için gittiği Güney Afrika Cumhuriyeti de, Mahkeme’nin kuruluşuna ilişkin Roma Anlaşması’na taraf ülkelerden biriydi.

Ne var ki, zirveye davet edilen tüm liderler için, uluslararası kurallar gereğince, dokunulmazlık hakkının olduğu ileri sürüldü.

Buna göre yerel mahkemenin kararı yok hükmünde sayıldı ve El Beşir zirvenin ardından uçağına atlayıp ülkesine dönüşe geçti.

Hemen arkasındansa aynı yerel mahkeme Sudan Devlet Başkanı için tutuklama kararı aldı.

Ne ki, Ömer El Beşir’in uçağı Güney Afrika Cumhuriyeti hava sahasını terk etmişti.

Mahkeme, bunun üzerine, Sudan liderinin tutuklanmamasının ve kaçmasına izin verilmesinin anayasanın ve yargı kararının ihlali olduğuna hükmetti.

Sudan Devlet Başkanı El Beşir, 2003’ten bu yana ülkedeki iç savaşta insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlemekle itham ediliyor.

2 bin Filistinliyi öldürdü, kendini suçsuz ilan etti 

İsrail, 2 bini aşkın sivilin can verdiği geçen yılki Gazze saldırıları konusunda bir rapor düzenlemiş ve kendini “suçsuz” bulmuş.

Raporda, İsrail’in ölümcül saldırıları “hukuka uygun” ve “meşru” sayılmış, binlerce sivilin ölümü de “talihsizlik” olarak nitelenmiş.

İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlıklarının ortaklaşa hazırladığı rapora göre İsrail ordusu dünyanın en ahlaklı ordusuymuş.

Başbakan Benyamin Netanyahu da raporun İsrail’in hukuka uygun davrandığını kanıtladığını öne sürerek “Gerçeği anlamak isteyen bu raporu okumalıdır. Otomatikman ve hiçbir dayanak olmadan İsrail’i suçlamak isteyenlerse bırakın zamanlarını BM raporuyla harcasınlar” diyor.

BM İnsan Hakları Konseyi’nin hazırladığı ve İsrail’in suçlandığı Gazze raporu haziran ayı sonunda BM genel kurulunda görüşülecek.

İsrail’in kendini “suçsuz” bulan böyle bir rapor yayınlaması bir ön savunma olarak değerlendiriliyor.

İsrail’in 7 Temmuz 2014 tarihinde başlattığı saldırılar 51 gün devam etmişti. Saldırılarda çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 2 binden fazla sivil yaşamını yitirirken 10 binden fazla Filistinli de yaralanmıştı.