BM, Suriye’de iç savaşta kaç kişi öldü, kaç kişi kayboldu, cezaevlerinde ne kadar tutuklu var, Şam’dan hesap vermesini istiyor.
Bu konuda bir rapor hazırlayan BM Suriye Soruşturma Komisyonu, Güvenlik Konseyi üyelerinin de Şam yönetimi üzerinde baskı kurmaları gerektiğini öne sürüyor.
İç savaşta yaşamını yitirenlerin ve kaybolanların sayısı yüz binlerle ifade ediliyor ama kimse gerçeğe yakın sayı veremiyor.
Yerini yurdunu terk edenler içinse tahmin yürütmek bile çok zor olmalı.
Milyonlarca diyorlar… Yani milyonlarca Suriyeli ya komşu ülkelerde ya da Avrupa’da.
BM’nin Suriye gerçeğini bilmesi gerekli elbette. BM bilmeli ki, uluslararası insani yardımlar ona göre düzenlenerek yapılabilsin.
Ancak şu var: BM, hesap vermesi gereken olarak niçin sadece Şam’ı gösteriyor? Şam, devasa sorunun sadece bir tarafı. Oysa Şam’ın karşısında ABD var, İsrail var, Fransa ve İngiltere var, daha önemlisi onlarca terör örgütü var.
Suriye’de yaşananlar konusunda hesap sorulması gereken asıl aktörler bunlar. Terör örgütleriyle kol kola girerek Suriye’yi yakıp yıkmadılar mı?
Örneğin Rakka kentini dümdüz edenler önce IŞİD, sonra da ABD’yle YPG değil miydi?
Yerle bir edilen Suriye kentlerinin tümünde başrol oyuncuları olarak hep bu örgütler, bu ülkeler önde görünmüyor muydu?
Tarih bu durumu çoktan kayda geçirdi.
Eh, artık BM’nin de, Batılı güçlerin yaptıklarının onay makamı olmadığını tüm dünyaya göstermesi gerekiyor.
Suçluların bilinmesine karşın Birleşmiş Milletler örgütünün her defasında suçsuzları işaret etmesi insanı isyan ettiriyor.
Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da böyle oldu.
Hiç olmazsa Suriye’de, BM, kuruluş amaçlarına ve ilkelerine bağlı kalarak hareket edebileceğini dünyaya göstermeli.
Kolay değil ama savaşlar dursun, barış gelsin isteniyorsa bunu yapmak şart…
Kral’ın, Veliaht Prens’i değiştirme tartışması gündemde
Riyad, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Arjantin’deki G20 zirvesinde düştüğü durumu görünce “görevden uzaklaştırma” seçeneğini gündemine almış olabilir mi? Tartışılıyor…
Aralarında Trump ve Putin’in de olduğu üç ya da dört lider dışında zirvede kimse yüz vermedi Selman’a, adeta tecrit edildi.
Anlaşılan Prens ülkesini temsil etme gücünü yitirmiş.
Buenos Aires’te kendisine ayrılan lüks otelde de kalamamış. Geceyi Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde geçirmiş. O da kendisinin düştüğü durumun bilincinde demek ki.
Yakın Doğu Haber’in İsrail’in Haaretz gazetesinden alıntıladığı yorumda Başbakan Netanyahu’nun endişeli olduğundan söz ediliyor.
Tabii ki, İsrail Başbakanı için Prens Selman’ın varlığı bir güvence. Ancak asıl güvence Suudi Arabistan’ın istikrarı.
Olasıdır ki, Washington da aynı görüşte. Zaten zirvede Trump da uzak durmaya çalışarak mesaj verme gayreti içindeydi.
Öyle anlaşılıyor ki, Suudi Arabistan Kralı, ABD ve İsrail’i rahatlatacak bir formül arayışında…