Joe Biden’dan önce mesajı geldi.
Mesaj şöyle: ABD, Türkiye’nin Suriye için uzun zamandır talep ettiği uçuşa yasak ve güvenli bölge gibi askeri önlemleri düşünmüyor. Nokta.
Yani, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile neyi konuşup neyi konuşmayacağını önceden bildirerek İstanbul gündemini belirlemiş oldu.
Peki, gündemde neler olacak?
Birinci madde tabii ki IŞİD’le mücadele. Ama IŞİD deyince Irak, Suriye, yabancı militanların geçişlerinin önlenmesi, akaryakıt kaçakçılığı sorunları da var elbette. Enerji ve ekonomik ilişkiler de gündemin diğer maddelerini oluşturuyor.
Kıbrıs ise başlı başına devasa bir sorun. Birleşik Kıbrıs ile Doğu Akdeniz’deki enerji yatakları sorunu, Biden’ın özel ilgi alanında bulunuyor.
*
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ziyaretini tamamlayıp dönerken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geliyor.
Rusya liderinin “Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte ilişkilerde yeni ufuklar arayacağız” sözleri aynı zamanda ABD’ye de bir gönderme olmalı.
*
Türkiye, ABD’nin müttefiki ama yönetimler arasındaki ilişkiler dört dörtlük yürümüyor. Sıkıntılar var.
Rusya derseniz, o zaten sıkıntıda. Hele son günlerde ABD ile gerilim Soğuk Savaş sonrasında hiç görülmedik yoğunlukta artmış durumda.
Putin, “ABD bizi boyunduruğu altına almak istiyor” derken, ne kadar haklı bilemeyiz ama Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un çıkışları da öyle… Çok sert!
Lavrov, “ABD’nin ‘İhtiyaç duyduğum anda bana yardımcı olun ama sizi cezalandırmak istediğim noktalardaysa sözümü dinlemek zorundasınız’ şeklindeki tutumunun utanç verici olduğunu” öne sürüyor.
*
Bu hengâmede Türkiye iki kritik görüşmeye sahne olacak; önce Biden, ardından Putin ağırlanacak.
Tabii Rusya liderinin bizzat kendisi tarafından açıklanan Türkiye programı ABD Başkan Yardımcısı Biden karşısında Ankara’nın elini şimdiden güçlendirmiş bulunuyor.
Putin’den gelen mesajda Rusya iki ülke arasındaki 35 milyar dolarlık ticaret hacminin 2020 yılına kadar 100 milyar dolara çıkarılmasını hedefliyor. Tabii bu Türkiye’nin de hedefi.
*
Erdoğan ve Putin’in başkanlığında toplanacak Türkiye-Rusya Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YSDK) toplantısının ana konusunu da ikili ticaretin artırılması oluşturuyor.
Tabii Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı yaş sebze ve meyve ihracatının artırılması da gündemde. Ve Akkuyu nükleer santralıyla ilgili çalışmaların hızlandırılması da… Görüşme masasında santralın dosyası da açılacak.
*
Biden, Türkiye’yi ziyareti öncesinde, Putin’in Ankara’ya hangi dosyalarla geleceğini öğrenmiş olmalı.
Acaba o da bir dosya açar mı, ABD-AB serbest ticaret bölgesi ve Türkiye’nin çıkarları konusunda?
İki devin arasında
Bir yanda ABD, diğer yanda Rusya: Türkiye’nin işi hem kolay, hem çok zor… Arada sıkışıp kalmak da var, sıyrılıp yükselmek de. Kötülük de yapabilirler, güzellik de. Bütün iş Türk Dışişleri’nde, diplomatlarda, diplomasinin olanaklarının akıllıca kullanımında, oyunun iyi oynanmasında, yanlış hamle yapılmamasında… Evet, Türkiye iki devin arasından, kendini ezdirmeden, kazançlı çıkabilir. Ama zarara da uğrayabilir. Bu tehlike de yok değil.