Yemen’e saldıran askerler için Suudi koalisyonu birlikleri adının verilmesi tamam da, arkalarındaki desteğin ABD, İngiltere ve Fransa koalisyonu olduğunu da belirtmeden geçmemeliyiz.
Evet, saldırganlar sadece Suudi Arabistan’la Birleşik Arap Emirlikleri askerlerinden oluşuyor.
Amaçlarıysa, İran’ın desteklediği Yemenli direnişçileri yenilgiye uğratmak.
Peki, etkili olabiliyorlar mı?
Bugüne değin direnişçiler karşısında kaydettikleri bir başarı ne görüldü, ne duyuldu.
Ama ABD ve İngiliz askerlerinin yönetimindeki havadan ve denizden bombardımanla sürdürülen abluka, insani yardım ulaştırılmasını engellediği için Yemenliler açlıkla, ilaçsızlıkla ve salgın hastalıklarla boğuşurken can veriyorlar.
*
Suudi Arabistan ve BAE’nin arkasında ABD, İngiltere, Fransa ve İsrail var.
Yemen’in arkasındaysa İran…
Batılı güçlerin silahları, uçakları ve gemileriyle desteklediği Suudi Arabistan/BAE ikilisinden çoktan direnişi kırması beklenirken tam tersi oluyor, her seferinde direnişçiler kazanıyor.
İki Arap ülkesi ne zamandır saldırıyorlar ama tek bir zafer haberini duyuramadılar dünyaya.
En son Yemen’in Hudeyde limanına düzenledikleri geniş çaplı saldırı da kendi hezimetleriyle sonuçlandı.
Hudeyde sahilindeki savaşta Suudi yanlısı 160 milis esir alındı, koalisyona ait zırhlı araçlar ve silahlar ele geçirildi.
Bu arada, Hudeyde açıklarında el konulan bir savaş gemisinin Fransız Deniz Kuvvetleri’ne ait olduğunun ortaya çıkması şaşkınlık yarattı.
Gemideki askerler de Fransız askerleriydi ve Suudi koalisyonuna destek amacıyla bölgeye gönderilmişlerdi.
Ne var ki, onlar da diğer Araplarla birlikte direnişçilerin eline esir düştüler.
*
Koalisyonun Hudeyde saldırısından sonra İran, Yemenli direnişlere verdiği desteği Aden Körfezi’ne 2 savaş gemisi göndererek güçlendirdi.
Helikopter taşıma kapasitesine de sahip olan gemiler, stratejik Aden Körfezi’nde görev yapmaya başladı.
*
Ancak bu arada sürpriz bir gelişme oldu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel Ürdün’ü ziyaret etti ve Amman’da İran’la ilgili bir açıklama yaptı: “İran Ortadoğu’da saldırgan eğilimler gösteriyor. Buna karşı önlemler alınması gereklidir.”
Koskoca Batı dünyasının Suriye’deki ve Yemen’deki saldırılara verdiği destek ortadayken Merkel’in bu durumu görmezden gelmesi ve sadece İran’ı işaret etmesi garip bir yaklaşım değil.
Anlaşılan o ki, “Ortadoğu’daki askeri ve ekonomik etkinlik Batılılardan başkasına bırakılamaz düşüncesi” Berlin’in politikalarını da belirliyor.
*
Yemen savaşında bugüne değin on binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Şu anda 22 milyon Yemenlinin insani yardıma ihtiyacı var.
22 milyonun 8 milyonuysa “aşırı açlık” içinde.
Suudi Arabistan’la BAE’nin saldırılarının temel amacı da Yemenlileri aç bırakarak teslim almak.
Berlin bunu bilmiyor mu sanki?
Merkel’in, BM’nin ve de tek tek ülkelerin, ki aralarında İran da var, Yemen’e yapacakları insani yardımların Suudiler tarafından engellendiğini bile bile olayı saptırması anlamlı.
Ürdün Kralı’na destek mi vermek istedi, onun hatırını mı kıramadı?
Ama sonuçta Almanya açısından iyi olmadı…