Fransızlar, Emmanuel Macron’a projelerini ve düşüncelerini gerçekten beğendikleri için mi oy verdiler yoksa Marine Le Pen’i engellemek için mi?
Galiba çoğunluk, yeter ki Le Pen seçilmesin diye sandığa gitti.
Aslında Fransızlar da değişim istiyorlardı ama ABD’de yaşananlar onları korkutmuştu. Dünyaya bir tek Trump yeter, diyorlardı.
*
Tabii bu durum Macron’a çok ağır bir sorumluluk yüklüyor.
Başarısızlık sadece Fransa’daki aşırı sağın ekmeğine yağ sürmekle kalmaz Avrupa’nın tüm köşelerini etkiler.
Fransa’nın dünyaya korku salan “Popülist” öfkenin dalga dalga yayılışına dur demesi bu bakımdan çok önemli.
Aşırı sağa karşı set oluşturma yönünde ilk zaferler Avusturya ve Hollanda’dan gelmişti ama Fransa’nınki bir başka.
*
Fransa’da Macron’un ezici zaferi Batı’da seçime hazırlanan ülkelerdeki aşırı sağı da olumsuz etkileyecektir.
Nitekim Almanya’daki “Sağ Popülist” Alternatif AfD partisinin, eyalet parlamentoları seçimlerindeki başarısına karşın son kamuoyu yoklamalarında düşüşe geçtiği görüldü.
Avrupa’da medyanın “Macron’ın zaferi Avrupa’yı kurtardı” başlıkları boşuna atılmış değil.
Öyle görünüyor ki Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi, Avrupa’da demokrasi karşıtı, ırkçı partilerin yükseliş hızını kesti, belki de uzun süreliğine durdurdu.
*
Tabii Macron’ın işi kolay değil.
Medyada yeni Cumhurbaşkanını bekleyen devasa sorunlar şöyle sıralanıyor:
Ülkede işsizlik en yüksek düzeyde…
Bazı aileler, birkaç kuşaktır sosyal yardımlarla yaşıyorlar…
Bu durumda insanlar radikalleşiyor, araçları ateşe veriyor ve terörizme eğilim artıyor…
Bu kısır döngünün nasıl kırılabileceğini Almanya’da Gerhard Schröder göstermişti: “İnsanlara kova dolusu yapılan sosyal yardımları azaltmak, bunun yerine istihdam yaratabilmek için gerçek teşvikler sunmak gerekir…”
Fransa’da bunu yapacağına birçok hükümet söz verdi ama bugüne değin kimse uygulamaya geçiremedi…
*
Almanya memnun, Başbakan Angela Merkel mutlu, Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel sevinçten uçuyor…
Merkel, Macron’u destekleyen ve ilk kutlayan liderlerden biri oldu.
Sigmar Gabriel, “Fransa artık bizim için güçlü bir ortak haline gelecektir” dedi.
Ana muhalefet Sosyal Demokrat Parti’nin lideri Martin Schulz da, “Avrupa’yı Fransa’yla birlikte iyileştireceklerini” söyledi.
*
Macron, şanslı. Berlin, daha o istemeden kredi açmış durumda. Hem de öyle böyle değil… Tabii ilişkileri dengelemek koşuluyla…
Bunun için de Almanya’nın zenginliği karşısında komplekse kapılmadan iyi ilişkiler kurması yeterli.
Çünkü Macron’un Cumhurbaşkanı olduğu Fransa’nın sayesinde Berlin tüm Avrupa’yı çekip çevirebilir bir güce ulaşacak.