Olay Gazetesi Bursa

AB’yi korkutan iki lider: Trump ve Johnson

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye’yi tehdit eden açıklamasını okurken İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından nasıl aşağılandığına ilişkin görüntü giriyor devreye… Macron’un önündeki sehpaya 43 numaralık ayağını uzatan Boris demek istiyor ki, “Seni ciddiye almıyorum, muhatabım olamazsın, ne var ki Fransızlar senin gibi birini Cumhurbaşkanı olarak seçme hatasında bulunmuşlar, mecburenkatlanacağım…  Yoksa Merkel’den sonra Brexit’i seninle görüşmenin hiçbir anlamı yok.” BBC’nin sansürlemek zorunda kaldığı bir açıklamasında da Boris Johnson Fransızlardan “b.k”lar diye söz etmiş. […]

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Türkiye’yi tehdit eden açıklamasını okurken İngiltere Başbakanı Boris Johnson tarafından nasıl aşağılandığına ilişkin görüntü giriyor devreye…

Macron’un önündeki sehpaya 43 numaralık ayağını uzatan Boris demek istiyor ki, “Seni ciddiye almıyorum, muhatabım olamazsın, ne var ki Fransızlar senin gibi birini Cumhurbaşkanı olarak seçme hatasında bulunmuşlar, mecburen
katlanacağım… 

Yoksa Merkel’den sonra Brexit’i seninle görüşmenin hiçbir anlamı yok.” BBC’nin sansürlemek zorunda kaldığı bir açıklamasında da Boris Johnson Fransızlardan “b.k”lar diye söz etmiş. Macron bunu da içine sindiriyor.

*

Böylesine zayıf ve saygınlığı yerlerde sürünen Avrupalı bir liderin kalkıp da Doğu Akdeniz’de ulusal çıkarlarını savunan ve korumaya çalışan Türkiye’ye “Hidrokarbon arama faaliyetlerinin karşısında zayıflık göstermeyeceğiz” tehdidini savurması sadece ciddiyetsizlikten kaynaklanmış olabilir.

*

Oysa Avrupa’da küçücük bir ülkesini ziyarete gelecek olan ABD Başkanı Trump’ın Başkan Yardımcısı Mike Pence’le görüşmeyi reddediyor. Tabii kibarca yapıyor bunu, o tarihte yurtdışında bir toplantıya atılacağını bildiriyor. 

Buna karşılık Macron, Fransa liderliğini ayaklar altına alan İngiltere Başbakanı’na haddini bildiremiyor.

*

Küresel güçlerin üst katlarında Donald Trump’la başlayan “yüzsüzlük ve şımarıklık” bir hastalık gibi tüm dünyanın liderleri arasında yayıldıkça yayılıyor.

*

Trump, çok ciddi olarak Grönland’ı satın almak istemişti de,Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen bunu “saçmalık” olarak nitelemişti ya, Beyaz Saray rahatsızmış bu durumdan. 

Trump, terslendiğini ve Frederiksen’in tarzının hiç de hoş olmadığını düşünüyormuş. ABD Başkanı’nın bir ülkenin bir parçasını satın alma talebi normal olacak, bunu “absürd” sayan o ülkenin başbakanının yanıtı “hoş” olmayacak. Haydi oradan!

*

Çok da alıngan oluyor, kafası boş liderler. İşte Trump öyle… Şimdi bir de Boris çıktı sahneye. 

Tehlike şu ki, o da Trump’ın yolundan yürüyecekse, vay dünyanın haline!

*

Avrupa medyasında son günlerde Trump ve Boris için sık sık Mussolini ve Hitler benzetmeleri yapılıyor. 

İkisi de iktidara tırmanırken iyi niyetli ve hoşgörülü lider görüntüleri veriyorlardı. 

Tabii ki, yalancı ve ırkçıydılar. Trump’ın da başkan olmadan önce beyaz olmayan Amerikalı politikacılardan böylesine nefret ettiğini kimse tahmin etmiyordu.

*

İngiliz medyasının duayen yazarı Patrick Cockburn, Trump’la daha tehlikeli olabileceğini savunuyor. 

Cockburn’a göre Johnson da “sempatik” olmakta ve görünmekte uzmanlaşmış bir siyasi figür. Ama öte yandan Brüksel’i suçlayarak AB karşıtlarından güç  alan milliyetçi ve popülist bir lider.

*

Bir yanda Trump, diğer yanda Johnson… 

İkisinin kafa kafaya verip birlikte hareket etmeye başladıklarını düşünmek bile korkutuyor Avrupa’yı