Avrupa Parlamentosu seçimlerinin hemen ardından AB yöneticilerinin seçimine geldi sıra. En önemli seçim de bu olmalı.

Örneğin, AB Komisyon Başkanlığı koltuğuna kim oturacak?

Çok önemli. Neden önemli? Çünkü o koltukta oturacak isim bir anlamda AB’nin başbakanı sayılacak.

Adı geçenleri sıralayalım: Alman Manfred Weber, Fransız Michel Barnier, Hollandalı Frans Timmermans ve Danimarkalı Margrethe Vestager.

Bu konuda ilk açıklamayı yapan Almanya oldu.

Başbakan Angela Merkel, AB Komisyon Başkanlığı için Manfred Weber’i desteklediklerini bildirdi.

Merkel’in ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı Michel Barnier’in adını masaya sürdü. Macron, “Bu kez güçlü bir kişilik istiyoruz” dedi. Anlaşılan Fransa Jean-Claude Juncker’i beğenmiyordu.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de, Frans Timmermans’ı önerdi.

*

Manfred Weber, Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu Halk Partisi’nden. Frans Timmermans sosyalist grup içinden. Macron’un adayı Michel Barnier’in arkasındaysa şimdilik sadece Macron var.

Pazarlıklar sürüyor. Özellikle Almanya ve Fransa arasında…

Yunanistan ve Macaristan’ın tutumlarıysa Almanya’ya karşı. Başbakanlar Çipras ve Orban, Manfred Weber’i desteklemediklerini açıkladılar. Ne var ki, Macron’ın adayı için de görüş belirtmediler.

Bu arada Avrupa Parlamentosu’nda en büyük grup hangisiyse onun adayının Avrupa Komisyonu Başkanlığı’na seçilmesini sağlayan bir sistemin varlığından da söz ediliyor. Bundan önceki başkanın bu sisteme göre seçildiği anımsatılıyor.

Ama Macron’un başını çektiği ülkeler, şimdi buna itiraz ediyorlar.

*

AB Komisyon Başkanlığı seçimiyle her şey bitmiyor, yanı sıra Avrupa Parlamentosu Başkanlığı, Avrupa Merkez Bankası Başkanlığı, AB Konseyi Başkanlığı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilciliği seçimleri de yapılacak.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinden çıkan sonucun, “Avrupa’daki derin bölünmeyi yansıttığını” öne sürenler var ama AB karşıtı faşist hareketlenmelerin, beklendiği kadar genişlemediği görülüyor.

Parlamentoda AB yanlısı üyelerin çoğunluğu oluşturması Brüksel’in elini güçlendiriyor.

*

Öte yandan, kulislerde, liderlerden oluşan AB Konseyi’nin başkanlığı için Almanya Başbakanı Angela Merkel’in adının geçmesi de elbette önemli bir gelişme.

Gerçi Hollanda Başbakanı Mark Rutte de aynı koltuk için kulis yapıyor ama Paris’le Berlin’in pazarlığından ne gibi sonuçlar çıkar, beklemek gerekecek.

Ve Avrupa Komisyonu Başkanı’nın kim olacağını da Konsey’i oluşturan liderler belirleyecek.

Merkel’in Konsey Başkanlığına getirilmesi halinde Alman Manfred Weber’in şansının yüksek olacağını tahmin etmek hiç de zor olmayacak.

(Kaynak: DW ve Amerika’nın Sesi)