ABD, tıpkı Suriye’de yaptığı gibi iç savaş denemesine kalkıştı İran’da.
Ne var ki, başarılı olamadı; İsrail ve Suudi bağlantılarıyla birlikte sahadan geri çekilmek zorunda kaldı.
Ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde attığı politik adımlarla Tahran’ın üzerine yürümek istedi. Ancak onu da beceremedi.
Washington, Donald Trump’ın şu kısa dönemdeki başkanlık görevi sırasında, ilginçtir, yenilgi üzerine yenilgi alıyor. Yenildikçe de hırçınlaşıyor.
En son ve en açık örnek, İran’daki olayları BM Güvenlik Konseyi’ne taşıdığı toplantı oldu.
Negatif anlamda ünlenmekte çok başarılı olan ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nikki Haley, uluslararası toplumdan İran’daki protesto gösterilerine destek vermelerini, ayrıca mevcut yaptırımları artırma kararı almalarını istedi.
Geçmişte böyle oturumlarda Güvenlik Konseyi’nin Avrupalı üyeleri ABD’nin önergesine destek verirlerdi.
Bu kez öyle olmadı: Fransa ve İngiltere ABD’nin yanında yer almak yerine ortada durdu. Rusya, Çin ve İran’a bu kadarı da yetti.
Fransa’nın Daimi Temsilcisi François Delattre, İran’daki protestoların uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmediğini savundu. Bu durumda İran’a müdahalenin söz konusu olamayacağını belirtti.
İngiltere’nin Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft da, İran’daki şiddet olaylarının sona ermesine yönelik çağrıda bulunmakla yetinirken, “İstikrarlı bir İran tüm bölgenin yararına olacaktır” dedi.
Geçmişte böyle bir durumda Washington, hem Londra’dan hem Paris’ten hesap sorardı. Belki şimdi de sormuştur da, ciddiye alan olmamıştır.
Suudiler, Kıbrıslı Rumlarla Türkiye’ye karşı birleşti
Kıbrıs Rum kesiminin Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides, hafta içinde Suudi Arabistan’daydı. Rum Bakan, Kral Salman tarafından kabul edildi.
AB habere göre kabulde Kıbrıs adasının “münhasır ekonomik bölgesi” ve Türkiye konusu görüşüldü.
Görüşme sırasında Kral Salman’ın Rum Bakan’a, “Türkiye artık İslam İşbirliği Konferansı içinde kolay at oynatamayacak. Gidişat bu yönde” şeklinde bir ifade kullandığı bildirildi.
Kasoulides de yaptığı açıklamada bu ifadeyi doğrularken, “Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başını çektiği Arap ülkeleri Türkiye’nin niyetlerine karşıdır” diyerek ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bakan ayrıca Kral’ın, Kıbrıs kesimi Cumhurbaşkanı’nı Riyad’a davet ettiğini de duyurdu.
Suudiler yıllarca Kıbrıs politikalarını Ankara’yla yaptıkları görüşmelere göre yürütüyorlardı.
Ancak şimdi anlaşılıyor ki, durum değişmiş.
Önce Suudi Arabistan’ın Yunanistan Büyükelçisi Kıbrıs Rum kesimine akredite olmuş, Rumlar da Riyad’da elçilik açmış.
Suudi Arabistan’ın Suriye’de terörü desteklediği biliniyor. Bu bir. Ayrıca, Suudiler Yemen’de savaş suçu işliyorlar, bu da iki.
Bunlar, BM tarafından belgelenen suçlar. Yemen’de Suudilerin öldürdüğü çocukları, yaşlıları, hastaları da unutmayalım. Bizden söylemesi…