ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, geçen hafta, Başkan Barack Obama’nın Esad’a karşı sertleşebileceğini açıklıyordu Washington’daki Türk-Amerikan Konferansı’nda.
Sözleri aynen şöyleydi: “İran’la bir nükleer anlaşmaya varması durumunda Obama yönetimi Esad rejimine karşı sert tavır alma konusunda daha istekli davranabilir. Yönetim içinde Suriye’ye daha sert tavır alınması için sesini yükseltenlerin elleri güçlenebilir.”
*
Lozan’da ABD ve İran dışişleri bakanları dün bir araya geldi.
5+1 ülkeleri mart ayı sonuna kadar anlaşmaya varılmasını ve teknik uygulamaya geçilmesini umuyorlar.
Örneğin İngiltere, iki yıl öncesine göre bugün daha iyi bir noktada olduklarını söylüyor.
Yani İran’la anlaşmaya az kaldı, diyebiliriz.
*
Ama gelin görün ki, son iki gün içindeki gelişmeler James Jeffrey’i doğrulamıyor.
Yani Washington bir yandan İran’la uzlaşmanın yollarını ararken diğer yandan da Esad’la yumuşamaya çalışıyor.
Önce CIA Başkanı John Brennan’ın “Esad’ın devrilmesini istemiyoruz” açıklaması, ardından ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin “Esad’la görüşmek zorundayız” itirafı ve en sonunda da Suriye liderinin “Bekliyoruz” mesajı…
Peki, tepki var mı? Var tabii. Şu ana kadar İngiltere, Fransa ve Türkiye’nin tepkisi söz konusu…
*
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, “Esad’ın Suriye’nin geleceğinde bir yeri olmadığını” savunarak AB’nin yaptırım kararlarının Şam tutumunu değiştirinceye kadar devam edeceğini bildirdi.
Fransa da, Suriye’de farklı siyasi partilerle demokratik bir düzenlemenin yapılmasından yana olduğunu belirtti ve Esad’ın bu çerçevenin bir parçası olamayacağını kaydetti.
Türkiye’nin tepkisini ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı. Çavuşoğlu, “Suriye’de yaşanan tüm sorunların sebebi şu andaki rejimdir. Suriye’de bir dönüşümün yaşanabilmesi için rejimin gitmesi ve herkesi kapsayan katılımcı bir yönetimin işbaşına gelmesi gerekir” diye konuştu.
*
Öyle anlaşılıyor ki ABD çok eleştirilecek, Suriye manevrası konusunda.
Ama Esad bir yere gitmiyor, götürülemiyor. Obama’nın politikası da yürümemiş oluyor o zaman.
Esad’ın geleceğine Suriyelilerin karar vermesi en doğrusu değil mi?
Sonra, IŞİD’in yükselişini kim durduracak?
Washington, Suriye politikasıyla yüzleşmekte haklı olabilir…
Suudi Arabistan İran’a karşı nükleer oyununa katılıyor
Suudi Arabistan geçen hafta Güney Kore ile nükleer işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre Suudi Arabistan’a iki nükleer reaktör kurulacak.
Riyad’ın ayrıca Çin, Fransa ve Arjantin’le daha önce imzaladığı nükleer işbirliği anlaşmaları da var. Söz konusu anlaşmalar 20 yıl içinde 16 nükleer enerji santralı yapımını kapsıyor.
Suudi Arabistan Kraliyet ailesinin eski İstihbarat Başkanı Prens Turki el Faysal İran’ın nükleer programı konusunda 5+1’in anlaşmaya varması halinde Riyad’ın da nükleer güç olmak için ne gerekiyorsa yapacağını söyledi.