ABD’nin Suriye politikasındaki “keskin değişimin” ilk işaretini Dışişleri Bakanı John Kerry geçen hafta Atina’dan vermişti.
İşaret neydi? Esad iktidarda kalacak ve “muhalifler” IŞİD’e karşı rejimle işbirliği yapacaktı.
ABD’nin krizin başından bu yana Beşar Esad’ın gitmesi gerektiğini savunması ve tüm politikalarını buna göre biçimlendirmesi anımsanırsa Kerry’nin bu açıklaması tam bir geriye dönüşün işareti oldu.
Amerika’nın Sesi’nde buna “keskin değişim” adı verilmişti. Ama işin gerçeği bu değişim aynı zamanda ABD’nin Suriye politikasının iflasının da işaretiydi.
*
Washington reel politika neyi gerektiriyorsa ona göre tavır alır ve uygulamaya geçerdi.
Washington bu kez de yanıltmadı. Beyaz Saray, Suriye muhalefetini desteklerken IŞİD ve benzeri örgütlerin bumerang haline geldiğini görünce hızlı bir şekilde Esad’tan yana dönüverdi.
Ve sonrası çorap söküğü gibi geldi.
Muhalifler Şam yönetimiyle anlaşma yaparak Humus’u boşaltmaya başladı. Suriye ordusu da, böylece, herhangi bir çatışma yaşanmadan kenti geri almayı başardı.
*
Suriye’deki bu gelişmenin diğer bölgelere de yansıması halinde “muhalefet” olarak adlandırılan kesimle terör örgütlerinin listeleri BM tarafından kesinleştirilmiş ve IŞİD’le mücadele daha etkin bir duruma getirilmiş olacak.
Liste sorunu, özellikle Rusya’nın üzerinde durduğu bir sorundu.
Şimdi görünen o ki, Moskova ve Washington arasındaki anlaşma pratikte hızlı bir şekilde işliyor.
Bu bağlamda, iki başkent Suriye’de siyasi çözüm için biraz daha yakınlaşıyor.
Yarın Cenevre’de üçlü bir toplantı var: ABD, Rusya ve BM bir araya geliyorlar. Daha sonra Kerry, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve mevkidaşı Sergey Lavrov’la görüşmek üzere Moskova’ya gidiyor.
18 Aralık’ta da uluslararası Suriye masası New York’ta kuruluyor.
*
ABD, Suriye krizi konusunda “Ya bitecek, ya bitecek” deme noktasına gelmiş gibi görünüyor.
Şu sözleri ABD Dışişleri Bakanı’nın ağzından duymak hiç akla gelir miydi?
“[Rusya’yla] çıkarlarımızı yeterli düzeyde aynı doğrultuya getirebilirsek ve [bu arada] Suriye’nin korunmasının ve siyasi çözüme ulaşılmasının herkesin yararına olduğu sonucuna varırsak, bu kesinlikle çok fevkalade olacak. İşte bu yüzden [Moskova’ya] gitmek istiyorum.”
*
Suriye denkleminin çözümü hiç kolay değil.
Ne var ki, ABD’nin, kendi yarattığı engelleri yine kendisinin kaldırmaya çalışması iyiye işaret.
Bir de Rusya’yla karşı karşıya gelmekten kaçınması… Akıllıca.
*
ABD ve Rusya ortaklığındaki gidişat Suriye’yi düze çıkaracak yolları döşüyor gibi görünüyor.
Çin’den Türkiye’ye Irak tepkisi
Pekin yönetiminin sesi, Ortadoğu’daki krizlerde pek az duyulur. Çinli yöneticiler, tepki vermek durumunda kaldıklarında, bunu kimseyi kırmadan, ortadan konuşarak yapmak isterler. Ama nedense, Musul’a asker gönderme konusunda Çin yönetimi Türkiye’ye karşı sert bir çıkış yaptı.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, Türkiye’nin Irak’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini söyledi.
Çinli sözcü, Irak’ın Türkiye’ye tepkisini ve Rusya’nın konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşımasını yakından izlediğini belirtti.