ABD liderliğindeki koalisyonun hava operasyonları, IŞİD’i durdurmaya bir türlü yetmedi.
Ve en sonunda Pentagon da başarısızlığı itiraf etmek durumunda kaldı.
Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey buna “Taktik açmaz” teşhisi koymuş. Meğer bu “Taktik açmaz” yüzünden onca bombardımana karşın IŞİD’e bir şey yapılamıyormuş.
Koskoca koalisyonun gücünü işe yaramaz hale getiren eğer IŞİD ise, Ortadoğu yandı demektir.
O zaman, Ortadoğu halkları pılıyı pırtıyı toplayıp yeryüzü üzerinde kendilerine yeni yerler arasınlar.
*
Bir de topu Irak halkının üzerine atmıyorlar mı, pes demek geliyor insana… Onu da Dempsey söylüyor.
Ona göre, “Iraklıların dağınıklıktan kurtularak evlerini toparlayıp savaşmaya hazır hale gelmeleri” gerekir. Iraklıların toparlanması, IŞİD’e karşı zafer kazanmada başlıca etken olacaktır.
Peki, ama Irak halkı nasıl toparlanacak?
Washington’ın bu hedefe yönelik ciddi bir politikası var mı?
Yoksa başka Amerikalılar başka şeylerin peşinde mi?
*
İşte ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA) Başkanı Korgeneral Vincent Stewart’ın bakışı: Irak ve Suriye artık devlet olarak kalamazlar, parçalanacaklar!
Genelkurmay Başkanı Dempsey toparlanmaktan söz ediyor da, istihbaratın başındaki general de Irak’ın (Suriye ile birlikte) bölünüp parçalanacağını duyuruyor.
DIA Başkanı General Stewart’ın, 10 Eylül’deki bir panelde yaptığı konuşmaya göre, Suriye’nin iç savaş nedeniyle iki ya da üçe bölünme olasılığı var.
Irak’ta da Kürt Bölgesel Yönetimi artık daha fazla Bağdat’taki merkezi yönetimin kurallarına bağlı kalmayacağını ifade edip duruyor.
Aynı panelde konuşan CIA Başkanı John Brennan da aynı görüşte.
O da, Irak ve Suriye’deki insanların kendilerini Iraklı ve Suriyeli olarak değil, ait oldukları aşiret ve mezheplere göre tanımladıklarını savunuyor.
*
Tabii ki bu görüşler ABD’nin resmi politikasını yansıtmıyor. Resmi politika, Irak’ta ve Suriye’de toprak bütünlüğü ve ulusal birlikten yana. Ama resmi politika değişmez diye de bir şey yok. Değişir! Ve değişiyor da… İki ülkede de ABD’nin “kuzey bölgesi” politikaları, resmi politikadan sessizce ayrışıyor artık.
Ama buna karşın bugünden yarına radikal bir değişim beklemek yanlış olur.
Onun için IŞİD’le belki yıllarca sürecek mücadeleye devam!
ABD Genelkurmay Başkanı söylüyor bunu da… Gerekçesi de şöyle: Irak’ta da, Suriye’de de liderlik yok. Örneğin, Suriye’de IŞİD’le mücadele ederken sahada güçlü bir ortak yok.
ABD’nin böyle şikâyet etmeye hakkı var mı, yok mu?
Suriye’de sahaya hâkim olabilecek bir lider yoksa bunun sorumlusu kim?
*
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan gelen çok ağır bir iddia:
“ABD, terör örgütü IŞİD’e ait mevzilerin yerini biliyor ama vurmuyor!”
Meğer Ruslar, ABD önderliğindeki koalisyonun hava operasyonlarını izlemeye almışlar ve analizini yapmışlar.
Sonucu Lavrov şöyle açıklıyor:
“IŞİD’le mücadele için açıklanan hedeflerin dışında bu koalisyonun başka hedefleri bulunduğu ortaya çıkıyor. Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama bazı meslektaşlarımız IŞİD güçlerinin hangi mevzilerde olduğuna ait bilgiler geldiğini ancak koalisyon güçlerine bu mevzileri vurmaları için emir verilmediğini söylüyorlar.”
Söz konusu iddiaya ABD tarafından dün yanıt gelmemişti.
Tabii ki reddedecekler ama ya Rusların elinde kanıt varsa, belge varsa…
*
Suriye denildiğinde ABD için işler çatallaşıyor.
Washington orada gerçek bir rakiple, Rusya’yla, karşı karşıya kalmış durumda.
ABD’nin bastırmasına karşın Rusya’nın “insani yardım” uçakları alternatif rotalar yaratarak Lazkiye’ye inmeyi başarıyor.
İran ve Irak’tan mı, Yunanistan üzerinden mi? O konuda açıklama yok…
Kaynak: Amerika’nın Sesi/Sputnik/21. Yüzyıl Dergisi