Venezuela’da biri ocak ayında, diğeri de bu hafta içinde olmak üzere iki kez darbe girişimi yaşandı. İkisi de başarısızlıkla sonuçlandı.
Ve her iki girişimde de önde Juan Guaido adındaki Maduro muhalifi, onun arkasındaysa ABD vardı.
ABD bugüne değin Güney Amerika’daki ülkelerde darbe yapmayı kafasına koyduğunda mutlaka istediğini gerçekleştiriyordu.
Ama bu kez ne olduysa oldu, ne değiştiyse değişti, ABD yenilgiyle tanıştı.
Washington Post gazetesi Maduro’yu iktidardan uzaklaştırmak için hazırlanan planın işe yaramadığını yazarak yenilginin nedenleri üzerinde durdu.
*
WP’ye göre Maduro’nun yerine geçirilecek olan Guaido aceleci davranmıştı.Üstelik planla ilgili bilgiler dışarı sızmıştı.
O yüzden Maduro erken harekete geçebilmiş ve önlemlerini zamanında almayı başarmıştı.
Tabii Maduro’nun bu başarısında dost ülkelerin istihbarat örgütlerinin yardımları da söz konusu olabilir.
Özellikle de “saf değiştirme” pazarlıklarında…
*
WP’nin haberindeki iddiaya göre Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, Yüksek Mahkeme Başyargıcı Maikel Morena ve Başkanlık Muhafızları Komutanı Ivan Rafael Hernandez Dala, ABD’nin bastırmasıyla Guaido’nun safına geçmeyi kabul etmişlerdi.
Ya da saf değiştirme haberleri Maduro yönetimini birbirine düşürmek amacıyla uydurulup haberleştirilmişti.
Olamaz mıydı? Savunma Bakanı Padrino Lopez WP’nin iddiasına “yalan haber” diyerek tepki göstermişti çünkü.
*
Venezuela sorununda en önemli gelişme dün ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i telefonla araması oldu. Görüşme bir saatten fazla sürdü.
Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Putin, Trump’a Venezuela’daki iktidarı dış müdahaleyle değiştirme çabalarının krize politik çözüm getirme umudunu baltaladığını söyledi.
Kremlin, nükleer sorun, Kuzey Kore ve Mueller Raporu’nun da gündeme getirildiği görüşmeden her iki tarafın da memnuniyet duyduğunu açıkladı.
Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders de iki liderin görüşmesinin “olumlu” geçtiğini belirtti.
*
Washington Post’un haberinde de Başkan Donald Trump’ın Venezuela’ya askeri müdahalede bulunmak istemediği bilgisi var.
Hatta Trump’ın esprili bir şekilde “Bolton beni savaşa sokmak istiyor” dediği belirtiliyor.
Yanı sıra Pentagon’daki generallerin de askeri müdahaleye karşı oldukları bildiriliyor.
*
Olasıdır ki, AB’nin tavır değişikliği Beyaz Saray’ın hesaplarını bozdu.
Evet, AB Maduro’ya karşı ama savaş da istemiyor. Küba’ya saldırının da kabul edilmeyeceğini tekrar edip duruyor.