Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, bu dönemde terörizmle mücadelede tek sorunlarının SDG olduğunu söylüyor. Yani Suriye Demokratik Güçleri adı verilen PYD/YPG/PKK oluşumunu kastediyor.

Esad’ın iddiası şöyle:

“Savaş meydanlarında ilerleme kaydettikçe ve her bir bölgeyi kurtardıkça çatışmalarda sona yaklaşıyoruz.

Eğer yabancı güçlerin müdahalesi olmazsa Suriye’deki sorunun çözümü bir yıldan uzun sürmez.

Ne var ki, düşmanlarımız, özellikle de Amerika’nın liderlik ettiği düşmanlarımız, onların Avrupa’daki ve bölgedeki kuklaları, Suriye içindeki piyonları, çatışmaların sona ermesini engellemek için ne gerekiyorsa yapıyorlar.”

*

Suriye liderine göre, Halep’in, Deyrizor’un, Humus’un ve Şam’ın kurtarılmasıyla ABD Suriye’deki kozlarını yitirdi. Asıl kartı Nusra Cephesi’ydi. Onu, “ılımlı” diye niteleyerek pazarlamaya çalışıyordu.

Ama gerçekler ortaya çıkıp da Nusra Cephesi’nin El Kaide olduğu anlaşılınca o kartı hemen yırtıp attılar. Ve yeni kart SDG oldu.

Şimdi Esad, ABD tarafından SDG adı altında örgütlenen Suriyeli Kürtlere, Suriye vatandaşı olarak bir arada yaşama çağrısı yapıyor.

“Ama onlar Amerikalılarla birlikte hareket etmek istiyorlarsa Suriye topraklarının bir bölümünü devlet kontrolünün dışında bırakacağımızı hiç düşünmesinler, buna izin vermeyiz” diyor, güç kullanarak Suriye’nin tamamını kurtaracaklarını söylüyor.

*

Esad’ın açıklamaları Suriye’nin kuzeyine yönelik hayalleri olanlar için uyarı özelliği taşıyor.

Uyarılması gerekenlerin başında da elbette ABD geliyor.

Ama Pentagon tehdit içeren bir yanıt gönderiyor Esad’a: Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Kenneth McKenzie, “ABD ordusunu ya da koalisyon ortaklarımızı vurmak kötü bir politika olacaktır” diyerek karşılık veriyor.

Ancak daha sonra Pentagon Sözcüsü Dana White devreye giriyor ve “ABD’nin Suriye’deki çatışmalara karışmaya niyetinin olmadığını” belirtiyor.

Eğer Washington, Suriye’nin toprak bütünlüğünü hiçe sayarak ülkenin kuzeyini parçalamayı hedefliyorsa, Türkiye’yi, Irak’ı, İran’ı, Rusya’yı, Çin’i ve daha birçok ülkeyi karşısına alacak demektir.

Ama bu kadarına ABD’nin gücünün yetmeyeceği çok açık.

Savunma Bakanlığı’ndan yapılan çelişkili açıklamaların nedeni de budur herhalde.

*

Öte yandan IŞİD’le mücadele gerekçesi de anlamsız.

Suriye ordusu güneyden kuzeye IŞİD’i temizleyerek yürüdü.

Esad şimdi şunu söylüyor: “Evet, istikrara kavuşmamız için Rusya’nın desteğine ihtiyacımız var. Ama ABD’nin aptallıktan sakınmasına da ihtiyacımız var.”

Esad’dan Washington’a ilginç bir uyarı daha… Suriye lideri başka ne söylesin?

*

Olacak şey değil, diyenler çıkacaktır ama şunu sormadan geçmeyelim: ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’la ilk kez nasıl bir araya geliyorsa Suriye lideri Beşar Esad’la da masaya oturamaz mı?

Ortadoğu’da istikrar isteniyorsa neden olmasın?