Rakka operasyonuna hazırlanan ABD tercihini PYD/YPG’den yana yaptı.
İyice anlaşıldı ki, Türkiye uzakta tutulacak; pazarlık masasına ABD/İsrail, Rusya, Şam ve Suriyeli Kürtler oturacak. Şu andaki manzara bunu gösteriyor. Ne var ki, Suriye’de 24 saat içinde ittifaklar bozuluyor, yenileri kuruluyor. Bu kez de aynı şey olur mu, kestirmek zor ama sürprizlere de şaşırmamak gerek.
Örneğin, Menbiç’teki gelişmeler sürpriz oldu. Rusya ve Suriye PYD/YPG’yle anlaştı, ABD de sessizce destek verdi. Ve Menbiç’in batısındaki mahalle ve köyler ancak bu şekilde Suriye ordusuna teslim edildi.
***
Rusya, Suriye topraklarında bulunuşunun nedenini salt terörle mücadeleye indirgiyor. Rusya Federasyon Konseyi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev’in dünkü açıklaması bu bağlamda okunabilir:
“Amacımız taraflardan herhangi birini desteklemek değildir. Biz terörü yok etmek istiyoruz. Çünkü terörün varlığı Rusya’nın ulusal güvenliğini de yakından ilgilendiriyor.”
İşin terör tarafı tamam da, Rusya’nın Suriye’deki varlığının güvenliğin çok ötesinde ulusal ve küresel çıkarlarıyla bağlantılı olduğu herkesin bildiği bir gerçek. Bu yaklaşım taktik amaçlıysa o başka. Ama kimse saf değil!
***
Washington bu konuda çok deneyimli…
Pentagon’un İsrail’le birlikte Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridoru için çalışmalar yaptığını dünya âlem biliyor. Ama zaten ABD bilinmesini istiyor. İstiyor ki bölgedeki ülkeler, özellikle müttefiki olanlar, hemen değilse de belli bir süre içinde bu projeyi sindirsinler ve sorun çıkarmadan kabul etsinler.
ABD’nin böyle durumlarda uyguladığı yöntemler arasında “lafı başkalarına söyletmek” gibi bir seçenek de var ki, sık sık kullanıma sokuluyor.
Son örnek şöyle: Türkiye, Rakka harekâtında Kürt güçleri yerine Özgür Suriye Ordusu’yla hareket edilmesini istiyor ya, ABD buna net bir yanıt vermiyor, ne yapıyor, PYD/YPG’den bir askeri konuşturuyor.
Bunu yaparken de İngiliz Reuters Haber Ajansı’nı devreye sokuyor. Ajansın “Kürt askeri kaynaklara” dayanarak verdiği habere göre PYD/YPG, Rakka’yla Deyr ez Zor arasındaki bağlantıyı kesiyor ve IŞİD’in etrafındaki çember daha da daralıyor.
****
ABD’den hiç ses yok. ABD sanki olayın içinde değil.
Oysa Pentagon bu işlerin tam göbeğinde.
Asker sayısını artırması, sahada etkin hale gelmek amaçlı.
IŞİD’e karşı kara savaşına girer mi? Bu, modern silahlarla donattığı YPG’nin IŞİD karşısındaki durumuna bağlı. YPG zayıf kalırsa Amerikan özel kuvvetleri kuşkusuz sahaya inecektir.
***
Tabii şunu sormadan geçemiyor insan: ABD niye zamanında önlem almadı? Önlem almak isteyenleri niçin desteklemedi? IŞİD’i vuruyorum diyerek niye dağları taşları bombaladı?
Bugün kurulmakta olan pazarlık masaları için mi?
***
Zamanı geldiğinde, Suriye’deki IŞİD’li yılların hesabı da sorulacaktır, elbette.