ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki’nin tüm dünya ülkelerini Rusya ile iş anlaşması yapmamaları konusunda uyarması, yapanların da anlaşmalardan vazgeçmesini istemesi şaşkınlık yarattı.
Şaşırmaya gerek var mıydı? Aslında yoktu. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
ABD’nin en sadık müttefikleri bile küresel ilişkilerde kendilerine bağımsız hareket edebilecekleri alanlar açmaya çabalıyorlar.
Bir Çin gerçeğini, bir Rusya gerçeğini görmezden gelmek mümkün mü?
x
Ne ki ABD, özellikle Rusya’nın Türkiye ve Hindistan hamlelerini küresel egemenliğine yönelik tehlike olarak algılamış olmalı ki suskunluğunu bozuverdi.
Psaki, Washington’ın kırmızı uyarı lambalarını yakıp söndürürken Türk-Rus işbirliğinden söz etmedi, sadece Hindistan’ın adını telaffuz etti ama öfkesini açığa vurmaktan da çekinmedi.
Oysa Moskova’nın ilk hamlesi Güney Akımı yerine Türk Akımı’yla oldu. Hindistan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’den sonraki ikinci durağıydı.
x
Dışişleri Sözcüsü Psaki, “Rusya-Hindistan iş anlaşmalarının imzalanmasıyla ilgili haberleri gördük. Eskiden olduğu gibi tüm ülkeleri Rusya ile iş yapmamaya çağırıyoruz. Bu konuyu takip ediyoruz” diyor.
Belli ki Batı, Türkiye’yi açıkça hedefe koymuyor ya da koyamıyor. Ama takip altında tuttuğunu da gizlemiyor.
Belki Batı’nın yaptırımlarına katılmamakla ilgili mazeretler kabul edilebilir de asıl önemsenen Akkuyu Nükleer Enerji Santralı anlaşmasıymış gibi görünüyor. Çünkü işin içinde “nükleer” var, Rus teknolojisi var.
Bakalım, o konuda günler ne getirecek, ne gösterecek…
x
Hindistan’ın önemi daha da başka: Jen Psaki “Hindistan önemli ortağımız olmaya devam ediyor” diyor. Diyor ama Rusya ile yaptığı anlaşmalar Washington’ın canını sıkacak türden.
Örneğin bir anlaşmaya göre, Rus devlet şirketi Rasotam, Hindistan’da en az 10 nükleer santral inşa edecek.
Bir diğer anlaşmaysa silah satışını kapsıyor. Rusya, çeşitli silahların yanı sıra Hint ordusu için savaş helikopterleri de üretecek.
x
Öte yandan Hindistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üyeliği de söz konusu. Hindistan, Rusya ve Çin’in yanında ŞİÖ’nün tam üyesi olursa Pakistan da aynı düzeyde üyeliği talep edecek. Şu anda gözlemci statüsündeki Afganistan da tam üyelik beklentisi içinde.
Asya’nın kalbinde neler oluyor?
Aslında olan şu: Artık kimse tek bir ülkenin küresel egemenliğine tabi olmayı istemiyor.
ABD’yle, Çin’le, Rusya’yla ya da diğerleriyle, kendi ulusal çıkarları neyi gerektiriyorsa ona göre, bağımsız ilişkiler kurmak istiyor.
x
ŞİÖ’nün yılın son liderler zirvesi yarın Kazakistan’ın Astana kentinde toplanacak. Olasıdır ki bir numaralı konu yine Afganistan sorunu olacak. Afganistan’ın güvenliği ve istikrarı tüm ülkelerden önce Çin’i, Rusya’yı, Pakistan’ı, Hindistan’ı ve bölgedeki diğer komşuları ilgilendiriyor.
Ve tabii bir de ŞİÖ üyeliğine ilişkin istekler ele alınacak ve görüşülecek.
x
Böyle bir dönemde ABD Başkanı Barack Obama’nın Hindistan’a yapacağı ziyaretin ayrı bir önemi olacak tabii ki.
Ancak Obama’nın ziyaretinin kolay geçmeyeceği şimdiden belli oluyor…