Olay Gazetesi Bursa

ABD, Rusya’yla anlaştı, sırada Esad var

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, PKK’yla ilişkilendirildiği için YPG’nin adının SDG olarak değiştirildiğini açıklamış. Amerikalı komutana, içtenliği için teşekkür etmek gerek. Gerçi SDG adı papağan gibi tekrarlansa da PKK/YPG’nin yerini hiçbir zaman dolduramadı. Suriye Demokratik Güçleri SDG, her söylenişinde daima PYD/YPG/PKK üçlüsünü akla getirdi. Amaç yanılsama yaratmaktı. Moda deyimiyle algı operasyonuydu. ABD, “PKK, […]

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, PKK’yla ilişkilendirildiği için YPG’nin adının SDG olarak değiştirildiğini açıklamış.

Amerikalı komutana, içtenliği için teşekkür etmek gerek. Gerçi SDG adı papağan gibi tekrarlansa da PKK/YPG’nin yerini hiçbir zaman dolduramadı.

Suriye Demokratik Güçleri SDG, her söylenişinde daima PYD/YPG/PKK üçlüsünü akla getirdi.

Amaç yanılsama yaratmaktı. Moda deyimiyle algı operasyonuydu. ABD, “PKK, YPG filan yok, artık SDG var” diyerek ortalığı yatıştıracağını düşünüyordu. SDG içinde sözde Arap savaşçılar da vardı. Oysa hiçbir zaman olmadı. Türk Silahlı Kuvvetleri de buna hiç inanmadı.

*

Orgeneral Thomas neden şimdi itirafçı oluyor ve “Türkleri kandırmaya çalıştık” demeye getiriyor?

Bu durumda, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt gücü YPG, Pentagon’un oyununa getirilmiş olmuyor mu?

Tabii, ABD için YPG, işi bittiği zaman buruşturulup çöpe atılacak bir kağıt ya da bez parçası, ya da bir pet şişe değerinde.

Oysa ABD destekli YPG, Rakka’yı kurtaracak ve kentin yönetimine el koyacaktı.

Gidişat Kürtler için büyük bir hayal kırıklığı…

*

Suriye ordusu ve Rusya Rakka’da, ABD destekli YPG’nin papucunu dama atan hava operasyonları gerçekleştirdiler.

Suriye ordusuna ait savaş uçakları, YPG’nin bir türlü baş edemediği IŞİD’e ait mevzileri susturmayı başardılar.

Aslında Suriye’de IŞİD’le mücadelede YPG’nin varlığına hiç gerek yok. ABD için de durum aynı. Hatta onların olması Suriye’nin elini kolunu bağlıyor, IŞİD’i rahatlatıyor.

Formül çok basit: IŞİD’in hakkından ancak Rusya destekli Suriye ordusu gelir. Geliyor da zaten… Rakka’nın güney ve doğu cephelerinde IŞİD, Suriye ordusunun kıskacında.

*

Ne var ki, Suriye barış görüşmelerinde masada yer kapmaya çalışanlar çoğalıyor, IŞİD’le mücadelede sona yaklaşılırken.

Şimdilik boy gösteren iki ülke var: Ürdün ve Mısır…

Ruslar dalga geçiyor: “Barış sürecine katılmak isteyen ülkeleri selamlıyoruz…”

“Bugüne kadar neredeydiniz?” diye sorsalar ayıp olacak. Sahada hiçbir işe yaramayacakları için en iyisi selamlayıp geçmek…

*

Peki, ABD masada nasıl oturabilir? Birincisi Rusya’yla anlaşarak… Bunu deniyor. Örnekse, Doğu Guta’daki ateşkes anlaşması… Bu anlaşma Putin ve Trump görüşmesinin ardından geldi.

İkincisiyse Esad’la anlaşarak… Ona da az kaldı…

 

Trump kendi kendini affedebilir mi?

ABD Başkanı, kendisinin ve aile bireylerinin işledikleri suçlarla ilgili olarak af yasası çıkarabilir mi?

Lütfen gülmeyin! Size komik gelebilir ama şu anda Washington’daki en ciddi tartışma konusu bu.

Politikacılar, hukukçular ve de sıradan insanlar bunu tartışıyorlar.

Amerika’nın Sesi’nde William Gallo soruyor:

“Amerikan Anayasası Başkan’a federal suçlamalar ya da mahkûmiyetlerle ilgili geniş kapsamlı bir af çıkarma hakkı sunuyor, ancak bu hak Başkan’ın kendisi için de af çıkarmasına izin veriyor mu?”

Bu arada Donald Trump da “Affetme yetkim var” demesin mi?

Hoşuna gitmiş, onu rahatlatmış ki, medyada çıkan af haberleri ve yorumları üzerine keyifle konuşuyor.

Trump’ın açıklamasının, Rusya soruşturması nedeniyle aile bireyleri ve kendisiyle ilgili suçlamaların ardından gelmesi ilginç tabii.

Neler olacağını bekleyip göreceğiz…