Suriye-Türkiye sınırında ilginç bir ittifak kurulmuş: PYD/YPG ve ABD’nin yanına Suudi Arabistan da asker göndermiş. Amaçlarının, Türkiye’ye karşı 30 bin kişilik sınır muhafız ordusu oluşturmak olduğu belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, bir süre önce Riyad’a seslenerek, “Suriye’de kalmamızı çok istiyorsanız masraflarımızı finanse edersiniz” sözlerini anımsayalım. Kral Selman ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman “başüstüne” diyerek asker göndermenin yanısıra Türkiye sınırındaki silahlanmayı da finanse etmeye başlamışlar anlaşılan.
İlk aşamada yaptıklarının Rasulayn’da hendek kazmak, beton bariyerler yerleştirmek ve Türkiye sınırında kontrol noktaları oluşturmak olduğu görülüyor.
Haydi bakalım… Trump’lı ABD’ye güvenerek yola çıkanların nasıl hüsrana uğrayacaklarını hep birlikte göreceğiz.
Haberlerde Türkiye sınırına gönderilen Suudi askerlerin uzman oldukları bildiriliyor. Asıl görevleri Suriye’deki Arapları örgütlemek, eğitmek ve PYD/YPG’yle birlikte Türkiye’ye karşı savaşa sokmak.
Suudi Arabistan ne yaptığının farkında mıdır, diye sormak anlamsız çünkü emri, belli ki Washington’dan almışlar.
Sonuçta pişman olmak da var, ben ettim sen etme diye yalvarmak da…
İş işten geçtikten sonra bunun onlara hiçbir yararı olmayacağını da düşüneceklerdir herhalde.
Daha şimdiden Arap örgütlerle PYD/YPG, Rakka’da çatıştığına göre kentin kapısına Suriye ordusu dayandığında ne yapacaklarına bir an önce karar vermeleri kendi açılarından iyi olur.
Rus askerlerini öldürenler ABD üssünden mi geldiler?
Suriye’nin Deyrizor kentinde 4 Rus askeri danışmanının öldürülmesinde ABD’nin parmağı olabilir mi?
Bu soru parlamentonun alt kanadı Duma’da tartışıldığına göre Moskova kuşku duyuyor demek ki.
Duma’nın Savunma Komitesi Başkanı Vladimir Şamanov kuşkuyu gündeme getiren ilk Rus yetkili oldu.
Şamanov’un Rus medyasında yer alan açıklaması şöyleydi:
“4 Rus askerinin ölümüne ve 3’ünün yaralanmasına yol açan Deyrizor’daki Suriye topçu birliğine yönelik saldırının ABD’nin kontrolündeki Tanif üssünden bölgeye sevk edilen sözde ılımlı muhalifler tarafından düzenlenmiş olması da mümkündür. Çünkü o muhalefetin artık istikrarı bozan bir unsur haline geldiğini biliyoruz. O nedenle provokasyon olasılığı da gündemimizde.”
Rus yetkili, söz konusu gelişmeyle birlikte Suriye’de istikrarsızlık üreten “gri bölgeler” bulunduğunu savundu ve ülkede egemenliğin sağlanması için bu sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini belirtti.
Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’yı ziyaret eden Mozambikli mevkidaşıyla düzenlediği basın toplantısında Suriye’nin güneyindeki yabancı güçlerin çekilmesi gerektiğini belirtirken Tanif üssüne de değindi.
Lavrov, ABD’nin bu üste birlik bulundurmasının hiçbir mantığı olmadığını savundu ve “Çekilme planını yaşama geçireceklerini umuyoruz” diye konuştu.