Ne var ki, dünyanın bunu yenilgi olarak algılamasını önlemeye çalışıyor Washington. Bulduğu çözüm, Şam yönetimine bir dizi önkoşulla kök söktürmek.
Sıralayalım:
Esad İran’la ve İranlı askerlerle ilişkisini kesecek.
Suriyeli savaş suçlularını yakalayacak ve uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak.
Ayrıca Suriye’de başkanlık sistemi yerine güçlü başbakan ve bağımsız kurumlar düzenine geçilecek.
Adem-i merkeziyetçilik kabul edilecek ve seçimleri BM düzenleyecek.
*
Sputnik’in Reuters’a dayanarak verdiği habere göre Brüksel’i ziyaret eden ABD’li yetkililer, önkoşul listesini AB yönetimi ve Suriye muhalefetiyle de paylaşmışlar.
Amerikalı heyet daha sonra BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’yla görüşmek üzere Cenevre’ye geçmiş.
BM’den henüz bir değerlendirme yapılmış değil.
Ancak hem Suriye’nin, hem Rusya’nın, hem İran’ın ABD’nin önkoşul listesini kabul etmesi beklenemez.
Olasıdır ki, ABD de böyle olacağını biliyor. O zaman niçin böyle bir listeyi dayatıyor?
Suriye’ye müdahaleye zemin hazırlamak için olmasın?
Washington’ın önkoşul listesinde öyle bir istek var ki, Trump yönetiminin ne yaptığını bilmediğinin çok açık işareti.
Nedir o? Savaş suçlularının yargılanması…
İyi de, daha geçen gün, Beyaz Saray’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton savaş suçlularının yargılandığı Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni yerden yere vurmamış mıydı? “Uluslararası Ceza Mahkemesi bizim için ölmüştür” dememiş miydi?
Mahkemenin yargıç ve savcılarını, “Amerika’ya sokmayız, yakalar yargılarız, Amerika’daki malvarlıklarına el koyarız, mahkemenin fonlarına yaptırım uygularız” diyerek tehdit etmemiş miydi?
Trump’ın başkanlığıyla birlikte ABD’nin dış ilişkileri, dış politikaya yaklaşımı, politik söylemleri ciddiyetini yitirdi.
*
Amerikalılar da çoktandır bu durumun farkındalar.
Artık gün geçmiyor ki, Trump’la alay edilmesin, dalga geçilmesin…
Daha geçen gün Kaliforniya Valisi Jerry Brown ülkesinin Başkanı Trump için “yalancı ve aptal” diyordu.
Nerede diyordu?
Kaliforniya’da düzenlenen İklim Zirvesi’nde dünyanın dört bir yanından gelen uzmanların, politikacıların ve işinsanlarının önünde yaptığı konuşmada Trump’ı yerden yere vururken söylüyordu.
Trump, Beyaz Saray’da oturmaya başladıktan hemen sonra, belki de ilk iş olarak, 2015 tarihli Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı almıştı ya, işte o zaman onun yolu da belli olmuştu.
Artık her çevre faciasında akla Kaliforniya Valisi’nin Trump için söyledikleri gelecek: “Yalancı ve aptal.”
*
Suriye, ana konuydu, ona dönelim:
Dünyada eğer çözüm isteniyorsa Suriye için, Trump’ın dışişleri bakanıyla değil Obama’nın dışişleri bakanıyla görüşmek gerekecek.
Anımsarsınız John Kerry’ydi adı.
Meğer Kerry, daha fazla dayanamamış ve sahaya inmiş. Görevden ayrılmış olmasına karşın İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’le biri Norveç’te, diğeri Almanya’da iki kez bir araya gelmiş.
Suriye sorunuyla da yakından ilgileniyormuş.
Öyle anlaşılıyor ki, ABD’de kazan kaynıyor.
Baksanıza, Trump’ın eski kampanya yönetmeni Paul Manafort da “itirafçı” olmuş.