Donald Trump’lı ABD bunu da yaptı: BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekildi.
Konsey 2006 yılında kurulduğundan bu yana en fazla kınama kararını İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemleri hakkında almıştı.
Şu anda ABD’nin ayrılmasıyla Konsey’de kalan ülke sayısı 46. Yani 46 ülke İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılarını kınıyor, bir tek ABD kınamıyor.
Dünyanın geri kalanı şimdilik sesini yükseltmiyor ama olan bitenin de bir kenara kaydedildiği kesin.
*
Trump’ın, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz ilk yaptığı işlerden biri ülkesini BM Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’dan ayırmak olmuştu.
Demek ki Trump, yavaş yavaş uluslararası arenada kurallara uymayan, her istediğini yapmakta serbest, başına buyruk bir güç haline getirmeye çalışıyor ABD’yi.
Ama zaten ABD öyle değil mi?
Elbette öyle ama uygarlık çağının dayattığı değerler de gem vuruyor başkanlara. Şimdi Trump, bu değerlerden de kurtulmanın peşinde.
*
Uygulamak Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yla BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley’e düşüyor.
Ey dünya! Karşında tüm ülkelere, tüm kıtalara ticaret savaşı açan bir ABD Başkanı var. Ayağını denk al!
Peki dünya razı olacak mı bu gidişata?
*
Tepkilere bakalım… Örneğin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in tepkisine…
“BM’nin insan hakları mimarisi dünya genelinde insan haklarının korunması ve desteklenmesinde önemli bir rol oynuyor” diyor Genel Sekreter.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Başkanı Kenneth Roth da “Trump yönetiminin çekilmesi tek boyutlu insan hakları politikasının üzücü bir yansımasıdır” ifadesiyle katılıyor tepki zincirine.
*
Avrupa Birliği de hiç gecikmeden ABD’yi eleştiren bir açıklamayla tepkisini gösteriyor.
AB yönetiminden yapılan yazılı açıklamada “Birliğin, BM sisteminin sadık destekçesi olmaya devam edeceği” belirtilirken, Washington’ın kararının “ABD’nin dünya sahnesinde demokrasinin destekçisi rolünü baltaladığı” ifadesine yer veriliyor.
*
2 Temmuz’da BM İnsan Hakları Konseyi’nin toplantısı var.
Görüşülecek konu İsrail-Filistin sorunu. Ve ABD bu kez toplantıda bulunmayacak.
Ama ayrıca toplantıda Trump yönetiminin Meksika sınırındaki göçle ilgili “sıfır hoşgörü” politikası da gündeme getirilebilir.
*
Anımsayalım: Mayıs ayından bu yana ABD’ye sınırdan kaçak giren Meksikalı yetişkinlerin çocukları ailesinin elinden alınıyor ve Teksas’taki bir merkezde metal kafesler içinde bekletiliyordu.
ABD medyasına göre bu durumda bulunan çocuk sayısı 2 bin civarında.
Bu insanlık dış uygulamaya First Lady Melania Trump bile dayanamayıp eleştirmişti.
*
Yoksa Trump, bir yandan İsrail’i koruma altına almaya çalışırken diğer yandan da ABD’nin BM İnsan Hakları Konseyi’nde olası bir suçlamayla karşı karşıya kalmasından mı endişe duyuyor?