AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini Ankara’dan neler istedi?

Neler istemedi ki…

IŞİD’le ciddi mücadele istedi.

IŞİD’e katılmak amacıyla Türkiye’ye gelen Avrupalıların engellenmesini istedi.

Ortadoğu barış sürecinde AB ile birlikte hareket edilmesini istedi.

AB üyelik süreci için reformların sürdürülmesini istedi.

***

Ne var ki, Mogherini bilinenleri sıraladıktan sonra yeni bir istekte daha bulundu: AB’nin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlara Türkiye’nin de destek vermesini istedi. Bu istek ilk kez Yüksek Temsilcinin ağzından gündeme getirildi.

AB’nin bugüne değin Türkiye-Rusya ilişkilerine müdahale anlamı taşıyan bir girişimi, hele ekonomik çıkarlar bağlamında herhangi bir açık uyarısı hiç duyulmamıştı.

Olasıdır ki, durum, Avrupa açısından son derece ciddi.

Mogherini’den önce Ankara’yı ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Güney Akım hattını iptal kararı, belli ki, AB içinde sarsıntıya yol açmış.

***

Ama sadece Güney Akım kararı, hattın güzergahının Bulgaristan’dan Türkiye-Yunanistan sınırına çevrilmesi değil Brüksel’i endişelendiren.

Rusya’nın AB ile ticaretinin kesilmesinden doğan boşluğun Türkiye tarafından doldurulması da tedirginlik nedeni olmuş.

AB bu konuda da destek istiyor.

Söyledikleri şu: Yaptırımların etkili olması için Rusya’ya en azından AB ülkelerinden girişi yasaklanan ürünlerin ihracatını yapmayın!

***

Peki, Türkiye’nin tavrı nedir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen hafta, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği’nin genel kurulunda yaptığı açıklama, Türkiye’nin tavrının ne olacağının en açık ifadesidir:

“[Batılılar] Ortadoğu’nun tüm zenginliklerini sömürdüler. Putin’le imza atmamızdan da rahatsız oldular. Kusura bakmasınlar, irademiz kimsenin ipoteği altında değildir.”

Buna ek olarak Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın dünkü sözleri de Erdoğan’ın söylediklerini perçinler nitelikte:

“Türkiye, AB ile Rusya’nın arasında kalmaz. Rusya Federasyonu bizim için herhangi bir ülke değil, herhangi bir komşu da değil. O yüzden AB ile Rusya arasında tercihe zorlanacağımızı sanmıyorum.”

***

AB, Rusya’ya gaz bağımlılığının artışına neden olacağı düşüncesiyle Güney Akım’a karşı çıkmaya başlamıştı. Tabii Ukrayna ve Kırım krizlerinden sonraydı bu gelişme…

Rusya’nın da işine geldi herhalde, iyi bahane oldu. Hattın tamamının maliyetinin 30 milyar euroyu bulacağından söz ediliyordu. Bu çok yüksek bir rakamdı.

Nasıl olsa Bulgaristan, ABD’nin de baskısıyla inşaatı durdurmuştu.

***

Putin, Ankara’da Güney Akım projesini iptal ettiğini duyururken Türkiye’yi büyük oyunun içine sokarak müthiş bir hamle yaptı.

Gazprom Genel Müdürü Aleksey Miller “Gazın vanasının kontrolü artık Türkiye’de” derken Kıbrıs Rum kesimindeki gazeteler Putin’in yeni boru hattını “Kıbrıs’a dinamit koymaya” benzettiler.

***

Anlaşılan Rusya liderinin hamlesi Rumların, Yunanistan’ın, İsrail’in ve Mısır’ın planlarını yeniden gözden geçirmelerini gerektirecekti.

Çünkü artık Doğu Akdeniz’deki gaz oyununda stratejik bir rolün sahibi olarak Türkiye de vardı.