Olay Gazetesi Bursa

Vitaminler-1

Hücre içine geçebilen, enerji vermeyen ancak vücudun enerji mekanizmalarında rol oynayan, kendisi küçük ama etkinliği çok büyük molekillerdir vitaminler. Beriberi diye bir hastalık var. Halsizlik, sinirlilik, yorgunluk, depresyon belirtileri, hafıza sorunları gibi belirtileri olan bu hastalığı incelerken bir maddenin eksikliğinde bu hastalığın oluştuğunu bulan bilim insanları Beriberi nin ilk harfi olan B ile vitamin dünyasının […]

Hücre içine geçebilen, enerji vermeyen ancak vücudun enerji mekanizmalarında rol oynayan, kendisi küçük ama etkinliği çok büyük molekillerdir vitaminler. Beriberi diye bir hastalık var. Halsizlik, sinirlilik, yorgunluk, depresyon belirtileri, hafıza sorunları gibi belirtileri olan bu hastalığı incelerken bir maddenin eksikliğinde bu hastalığın oluştuğunu bulan bilim insanları Beriberi nin ilk harfi olan B ile vitamin dünyasının kapılarını aralamışlardır. Bu maddeye B1 adı verilmiş ve daha sonra bulunan vitaminler de B2, B3…şeklinde sıralamaya sokulmuşlardır. Bazı araştırmacılara göre B grubu vitaminler B 17 ye kadar çıkartılmıştır.
 

Bazı vitaminler suda eriyerek vücudumuza girerken bazı vitaminlerin de emilmesi için safra tuzlarına ve yağlara ihtiyaç olduğu bulunmuştur. A, D, E ve K vitaminleri yağda eriyen, C ve B grubu vitaminler ise suda eriyen vitaminler olarak sınıflandırılmışlardır. Genellikle D vitamini ve bağırsaklarımızdaki faydalı mikroorganizmalarımızca yapılan az bir miktar B grubu türleri ve K vitamini dışında kalan vitaminleri dışarıdan almamız gerekir. Vücuda girdikten sonra hemen her metabolik faaliyette, yeni hücre yapımında, bu hücrelerin büyümesi ve çoğalmasında kısacası hayatın devamında vitaminler vücudumuzun olmazsa olmaz maddeleridir.
 

Doğada bütün vitaminleri bir arada içeren tek bir besin maddesi yoktur. Özellikle suda çözünen vitaminler hızlı doku oluşumu ve enerji metabolizmasında rol oynadıkları için eksikliklerinde çok çabuk bir şekilde dokularımızda aksaklıkların ortaya çıktığı izlenir. Dilde yara oluşumu, yaraların geç iyileşmesi, el ve ayaklarda karıncalaşmalar, uyuşmalar gibi.
 

Açlık, alkolizm, düzenli beslenememe, tek tip beslenme, bağırsak ve mide rahatsızlıkları, safra yapımında bozukluk ve bazı karaciğer rahatsızlıkları, büyüme dönemleri, zehirli guatr, gebelik ve emzirme dönemleri, uzun süre sürdürülen diyetler, uzun süre kullanılan bazı mide rahatsızlıklarını ilgilendiren ilaçlar, vücutta vitaminleri taşıyan proteinlerin eksiklikleri, ameliyatlar, yaralanmalar, böbrek hastalıkları, bazı tüberküloz ilaçları, uzun süre antibiyotik kullanımı vitamin eksikliği sebeplerindendir.
 

Karaciğerimiz iyi bir vitamin deposudur. Bu harika organımız D vitaminini almazsanız dahi 3 ay, A vitaminini ise 6 ay kadar depolayabilir. B 12 vitamini de depolandıktan sonra alınmadığında 1 yıl kadar idare edilebilir ama diğer vitaminleri hemen her gün ihtiyacımız kadar almak zorundayız. C vitamini de çok çabuk eksikliğini gösteren vitaminlerden olup 1-2 haftada eksiklik belirtileri ortaya çıkar. Eskiden denizciler için karakteristik bir hastalık olan ve C vitamini eksikliğine bağlı olarak gelişen skorbüt hastalığı her yaşta ortaya çıkabilir. Özellikle inek sütü ile beslenen çocuklarda 6 ile 12. aylar arası solukluk, iştahsızlık, dişetlerinde bozulma, vücutta ağrılı bölgelerin oluşması ve deride kanamalar şeklinde kendini gösterebilir. Kıymetli okurlarım. Vücudumuz al bu gıdayı ne yaparsan yap denilemeyecek kadar mükemmel dizayn edilmiştir. Evimize, arabamıza, elbiselerimize o kadar özen gösterirken bizi biz yapan bedenimiz ve ruhumuza da en üst düzeyde özen göstermeliyiz. Bunun karşılığını uzun ve sağlıklı bir ömür olarak geri alacaksınız ki böyle bir yatırım başka hiçbir alanda yoktur. Tek tek vitaminleri tanımaya devam edeceğiz.