Olay Gazetesi Bursa

Uyarıyorlar

Yıllarca bu köşemde beslenme ve insan sağlığı konulu pek çok yazı yazdım. Yurtdışındaki bazı üniversite çalışmalarını, yayımlandığı tarihlerden çok kısa bir süre sonra sizlere ulaştırdım ve zaman beni, benim örnek aldığım, kim bilir belki de ilham kaynağı olduğum meslektaşlarımı haklı çıkardı. Çünkü izlediğimiz yol aynı şuna benziyor: Bir bilgisayarınız var. Bu bilgisayarın prize takıldıktan sonra […]

Yıllarca bu köşemde beslenme ve insan sağlığı konulu pek çok yazı yazdım. Yurtdışındaki bazı üniversite çalışmalarını, yayımlandığı tarihlerden çok kısa bir süre sonra sizlere ulaştırdım ve zaman beni, benim örnek aldığım, kim bilir belki de ilham kaynağı olduğum meslektaşlarımı haklı çıkardı. Çünkü izlediğimiz yol aynı şuna benziyor: Bir bilgisayarınız var. Bu bilgisayarın prize takıldıktan sonra kurgulandığı şekli ile çalışan bir işletim sistemi var. Bu işletim sistemi sadece belirli programları tanıyor ve onlarla çalışıyor. Yabancı olduğu bir programı işletim sistemi tanımadığı için çalıştıramıyor hatta virüs zannedip onu kilitleyebiliyor. Belki de daha kötüsü o yabancı programlar bilgisayarınızın işletim sistemini bozuyor ve bilgisayarınızı kullanamıyorsunuz. Tıpkı vücudumuza neye yaradığını düşünmeden aldığımız gıdalar gibi.

İnsanlık tarihinde binlerce yıldır her konuda yapılan yanlışlıklar karşısında doğru olanları da anlatanlar olmuştur. İngilizlerin ünlü The Independent gazetesinde 23.01.2018 tarihinde Prof.Dr Neena Modi’nin (İngiltere Kraliyet Koleji) bir makalesi yayımlandı. Makalede obez çocukların obez olmayan akranlarından 20 yıl daha erken öleceğinden söz ediliyordu. Aynı makale İngiltere’de 2013’te kamu sağlığı harcamalarının, 2017’dekinden 5 kat daha az olduğundan da bahsediyordu.

Dr.Modi ilk yapılması gereken şeyin televizyonlardaki sağlıksız gıda reklamlarına bir dur demek olduğunu belirtiyor. Akılcı yaklaşımın ise çocukların sağlığına ciddi oranda yatırım yaparak ileride çok daha güçlü bir toplumun, yani güçlü bir İngiltere’nin oluşacağından söz ediyordu Dr.Modi.

Arabanıza düşük kaliteli bir yakıtı koymak istemezsiniz. Hatta yakıtı daha iyi yaksın, motoru güçlü kılsın diye bazı katkı maddelerini bile hiç düşünmeden alıp benzin veya mazot deposuna boşaltırsınız. Oysa vücutlarımıza böyle mi davranıyoruz. Buradaki tezatlığı düşünebiliyor musunuz. Bu tezatlık ve umursamazlığın karşısında hangi mantıkla sağlıklı bir ömür bekleyebilirsiniz ki.

2017 yazında Antalya’da yapılan bir endokrinoloji kongresinde ülkemizdeki her 3 erişkinden birinin obez, diğerinin fazla kilolu diğerinin ise normal kiloda olduğu belirtildi. Yani insanımızın yaklaşık % 70’i normalin üstünde yağa sahip. Yağın fazlası bozuk metabolizmayı, iyi çalışmayan vücudu işaret eder. Anne ve babalar olarak, basın olarak, belediyeler, tabip odaları başta olmak üzere odalar, sivil toplum kuruluşları olarak, bakanlık olarak ve baba, devlet baba olarak bu konuda çok daha duyarlı olmamız gerekiyor. Dünyada en iyi yatırım insana yapılan yatırımdır. Hem sağlığımız hem de ekonomik gücümüzü tüketen bu hastalık daha da büyümeden, bizler film seyretmeye devam ederken başka senaryolar yazılmadan, geç kalmadan obeziteye çok güçlü bir baskın yapmamız gerekiyor.

Biz öyle bir milletiz ki düşman belledik mi vız gelir tırıs gider obezite. Yeter ki bu zalimin ne olduğunu tam bir kavrayalım.