Kıymetli okurlarım. Her zaman olduğu gibi sağlık ile ilgili önemli çalışmalardan derlenen bazı güncel yazıları sizler ile paylaşacağım. Sağlıklı ve mutlu ömürler dilerim.
1-SEDEF HASTALIĞI VE ALINMASI GEREKLİ GIDALAR: Sedef hastalığı (psöriasis)ile ilgili özgün bir diyet olmasa da antienflamatuar beslenme tarzı ile beslendiğinizde hastalığınızda ciddi düzelmeler görebilirsiniz. Genel olarak balık, yumurta, deniz ürünleri, doğallığı bozulmamış yağlar, taze sebzeler ve meyveler, yeşil yapraklılar, tam tahıllılar, bakliyatlar, mera kaynaklı etler, tohumlar, probiyotikten zengin gıdalar sedef hastalığına sahip olan bireyler için iyi bir beslenme kaynağı grubunu oluşturur. Bu besin grupları genel olarak antienflamatuar (enflamasyonu önleyen) besinler adını alırlar.
Nedir bu enflamasyon? Bağışıklık sistemimiz tehdit olarak gördüğü her şeye bir yanıt verir. Kısa veya uzun vadeli bu yanıtlar enflamasyon dediğimiz durumu oluşturur. Sedef hastalığında bağışıklık sistemi hücrelerimizin hedefinde cilt hücrelerimiz vardır ve bu nedenle cildimiz hasar görür. Son yıllarda yapılan birçok çalışma bağırsaklarımızda bulunan probiyotik ekili mikroorganizmalarımızın sağlıklı bir şekilde çalışması ve vücudumuza bol oranda aldığımız antioksidan maddelerin bolluğu ile sedef hastalığının şiddetinin azalacağı ve hatta cilt lezyonlarının iyileşebileceğini gösteriyor. Bu konuda en dikkati çeken beslenme grubu omega-3 kaynaklarıdır. Birçok bilim insanı sedef hastalığı tedavisinde omega-3 yağ asitlerini kullanmaktadır.
2-ŞEKER HASTALARINDA YORGUNLUĞA YOL AÇAN NEDENLER NELERDİR: Çalışmalar kan şekeri düzeylerindeki dalgalanmaların yorgunluğun asıl sebebi olduğunu gösterse de son zamanlarda bu konudaki görüşler değişmeye başlamıştır. Kan şekerini düzgün olarak kontrol eden kişilerde bile bu yorgunluk belirtilerinin olması daha geniş çalışmaların yapılmasına neden olmuştur. Sonuçta aşağıda sıralanan durumların her birisinin bu yorgunluğa neden olabileceği belirtilmiştir.
♦ Diyabet vücutta yaygın bir enflamasyona yol açar ve bu enflamasyon durumu da vücudu yorarak yorgun düşürür.
♦ Depresyon. Birçok diyabet hastası bu durumdan muzdariptir ve depresyon ciddi bir yorgunluk nedenidir.
♦ Uykusuzluk, düşük uyku kalitesi. Bu durum gün içerisinde yorgun hissetmemizi sağlar.
♦ Hipotiroidizm. Tiroid dokusunun yeterli çalışmama durumudur. Tanı kolaydır ancak bu durum her zaman hekim tarafından düşünülemeyip atlanabilir.
-Kullanılan diyabetik ilaçların yan etkileri. Bazı ilaçların yan etkileri arasında vücudun mineral, elektrolit ve vitamin dengelerini bozabilecek etkiler bulunabilir. Bunların mutlaka iyi değerlendirilerek eksiklerin tamamlanması yoluna gidilmelidir.
♦ Böbrek hasarı. Şeker hastalığının ileri dönemlerinde böbreklerdeki fonksiyon kayıpları ciddi oranda bazı yararlı maddelerin vücuttan atılmasına, istenmeyen maddelerin ise vücutta birikmesine yol açar. Bu durumlar da ciddi yorgunluk doğurur.
♦ Fizik aktivite eksikliği. Zaten yorgun hissedip te fizik hareketten uzak duran kişilerde br müddet sonra gelişen kas tembelliği hareket isteğini daha da azaltır. Son çalışmalar özellikle pilates uygulamalarının yorgunluğu gidermede ve kas gücünü arttırmada etkili olduğunu göstermektedir.
♦ Zayıf beslenme ve öğün atlama, sosyal destek eksikliği (çevreden yeterli ilgiyi alamama) de diyabetteki yorgunluğun diğer nedenleri arasındadır.