Olay Gazetesi Bursa

Obezite ve astım ilişkisi

Kıymetli okurlarım. Sık aralıklarla belirtiyorum. Obezite bir hastalıktır. Kronik bir enflamasyon olarak seyreden bir hastalıktır. Yapılan birçok çalışma ve gözlem obez insanların obez olmayanlara göre daha erken yaşlarda öldüklerini göstermektedir. Bu ölümler kalp damar sistemi başta olmak üzere solunum sistemi hastalıkları, beyin damar hastalıkları (felçler gibi), kanserler, şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar gibi nedenler ile oluşmaktadır. […]

Kıymetli okurlarım. Sık aralıklarla belirtiyorum. Obezite bir hastalıktır. Kronik bir enflamasyon olarak seyreden bir hastalıktır. Yapılan birçok çalışma ve gözlem obez insanların obez olmayanlara göre daha erken yaşlarda öldüklerini göstermektedir. Bu ölümler kalp damar sistemi başta olmak üzere solunum sistemi hastalıkları, beyin damar hastalıkları (felçler gibi), kanserler, şeker hastalığına bağlı komplikasyonlar gibi nedenler ile oluşmaktadır. Bu nedenle normalden daha fazla yağ oranına sahip kişileri hasta olarak değerlendirmek yanlış bir tanımlama değildir.

Astım hastalığı solunum sisteminin sık görülen hastalıklarındandır. Küçük bronşların ve bunların uç kısımlarının çeşitli uyaranlara verdiği aşırı tepki sonucu buraların daralmaları ve sonuçta nefes alıp verme sisteminin sıkıntıya düşmesi ile karakterize bir durumdur. Buna neden olan uyaranlar çok çeşitlidir. Yapılan çalışmalar çocuklarda % 10, erişkinlerde ise % 6 civarında astım hastalığının görülebildiğini kanıtlamaktadır. Çocukluk çağında görülen astım hatırı sayılır oranda düzelebilirken erişkinlerde çoğunlukla bu hastalık ömür boyu sürebilir.

Obez kişilerde genellikle astıma yol açan durum obezitenin yarattığı kronik enflamasyon, karın içinde biriken yağların karın ve göğüs boşluğunu ayıran ve diyafram denilen kasa olan baskısı hem de göğüs etrafında biriken yağlı dokunun göğüs hareketlerini kısıtlayıcı etkisine bağlıdır. Bu durumlar tidal hacim (her nefes alış verişinde akciğere giren ve çıkan hava hacmi) denilen hacim miktarını olumsuz etkiler.

Obez bireylerde yukarıda sayılan nedenlerden dolayı astım riski artmakla beraber tedaviye cevap da obez olmayanlara göre daha azdır. 2018 yılında ünlü J Allergy Clin Immunol Dergisi’nde yayınlanan bir çalışmaya göre anne hem gebe hem de obez ise bebeğinde astım gelişme riski % 30 lara kadar çıkabilmektedir. 108 bin gebe kadın incelenerek bu sonuca ulaşılmıştır. Birçok çalışma fazla kilolularda normallere göre 1.5, obezlerde ise hemen hemen 2 kat daha fazla astım görüldüğünü kanıtlamaktadır. ABD’de her yıl tesbit edilen astım hastalarının 250 bin kadarı obezite ile ilişkilidir.

Obezlerde görülen D vitamini eksikliği (çocuk obezler de dahil) de astıma yol açabilmektedir. Son yıllarda D vitamini eksikliğinin kortizol direnci ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Kortizol astım krizlerinin ilk ilaçlarındandır. Yine son çalışmalar batı tarzı beslenmenin yani hızlı emilen karbonhidratlar, trans yağlar boş kalorili ve liften fakir gıdaların da astımı tetikleyebileceğini belirtiyor. Farelerde yapılan çalışmalar fruktoz içeren gıdaların da astımı tetiklediğini göstermektedir. Fruktoz bugün bir çok market gıdasında, asitli içeceklerde, tatlılarda, şekerlemelerde bulunabilmektedir. Son olarak omega-3 yağ asitleri daha düşük astım riski ile ilişkili iken omaga-6 yağ asitleri daha yüksek astım riski ile ilişkilidir.

İNSAN SIFATINA UYMAYANLAR

Kıymetli okurlarım. Bu satırları yazarken hekimlik sıfatımdan sıyrılıp vatandaş Mete olarak yazıyorum. Hekimlik mesleğim ancak aslım insandır. Lisede okurken polis gördüğümüz zaman hazırola geçer, konuşurken ceketimizi iliklerdik. Yasal sınırları kesin çizilmekle birlikte polisimize öldürücü özellikte silah çekilmesi halinde en ağır karşılığın verilmesi kesinlikle gereklidir. Diğer yandan masum yavrulara tecavüz eden, katleden, masumları kasten öldürüp bu dünyadan kopartan kişiler zaten insan ve insanlık tanımına uymamaktadır. Hayvanların dahi yetişkin olmayan cinslerine yaklaşmadığı bir dünyada bu fiili işleyenlerin bir daha bu fiili yapamayacak hale gelmesi atılacak en iyi adımdır. Evinizde tuvaletten kalkıp yemeğinize konan sineğe, bahçenizdeki yabani otlara ve domateslerinizi yiyen böceklere, bodrumunuzdaki farelere, bizleri hasta eden virüs ve diğer mikroplara karşı kendimizi korumak için ne yapıyorsak bu canilere, insan sıfatına uymayanlara da gereğini yapmamız diğer masumların haklarını koruma adına yapılmalıdır diye düşünüyorum.

‘’Zalime gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden daha çetindir. Şiddet son dereceyi buldumu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam daralırsa genişlik yüz gösterir. Hz.Ali