Kıymetli okurlarım. Yıllarca obezitenin bir yağ fazlalığı hastalığı olduğunu sizlere yazdım. Her geçen gün vücutta yaptığı tahribatlar ile ilgili yeni bilgilere ulaştığımız bu kronik enflamatuar hastalık sandığımızdan çok daha tehlikeli ve bakış açımızı değiştirmediğimiz takdirde önüne geçilmesi de çok zor. Bu yazımda obezite ile ilgili bazı yabancı kaynaklardan (son aylardaki çalışmalardan) tıbbi terimlerden mümkün olduğunca arındırılmış, kolay anlaşılılabilir derlemeler yapmaya gayret ettim.
1-ABD, Massachusetts Genel Hastanesi’nde yapılan bir gözlemde 781 Covid-19 lu hasta değerlendirilmiştir. Bu hastaların 349 u obezdir. Artık pek çoğumuzun ne olduğunu bu hastalık nedeni ile öğrendiği bazı iltihabi durumu gösteren kan tetkikleri bu hastalarda da değerlendirildi. Obez olmayan hastalara göre iltihabın derecesini gösteren CRP, sedimantasyon, d-dimer obezlerde daha yüksekti. Yine obez hastalarda kan dolaşımını sağlamak için damar yolu ile verilen ilaçlar daha yoğun idi. Solunum yetmezliği tablosu obezlerde daha ağır idi ve ölümler daha çoktu. Bu çalışma bir kez daha enflamasyonlu hastalıkların obezlerde daha şiddetli geçirildiğini bizlere kanıtlamıştır.
2- 18 yaş altındaki obez çocukların araştırıldığı 21 çalışma ele alınarak varılan sonuca göre pediatrik obezite motor fonksiyonlarda gecikmelere yol açabilmektedir. Motor gelişim hareket sistemi ve bunu koordine eden sistemlere ait gelişimleri kasteder. Çocuğun belli bir zaman dahilinde başını dik tutmaya başlamasından tutun da oyuncakları ile oynarken el becerilerini kullanmasına, merdivenden çıkabilmesinden tutun da bazı geometrik şekilleri çizme kaabiliyetine kadar bir çok etkinlik motor gelişim kapsamında değerlendirilir. Kilonun kontrolü ve özel bir takım egzersizler olayın çözümüne yardımcı olabilmektedir. Obez çocuklarda bu konuya özellikle dikkat edilmelidir.
3-Omega-3 yağ asitleri iç yağlanmayı azaltıyor. ABD’nin çeşitli sağlık kuruluşlarında yapılan araştırmaların toplamlarının değerlendirildiği bir bilimsel makale ABD toplumunun yetersiz omega-3 yağ asitleri içeren gıdalar ile beslendiğini ve bu nedenle kronik enflamatuar hastalıkların sık görüldüğünü belirtmekte. Genel sağlık üzerine olumlu etkileri olan bu yağ asitleri özellikle somon, hamsi, sardalye, uskumru ve ringa balıklarında boldur. Son yıllarda gerçekleştirilen 3 araştırma sonuçlarına göre omega-3 yağ asitleri çocuk, genç ve yetişkinlerde hem karaciğer yağlanmasını hem de karın içi yağ birikimini azaltmaktadır. Yine karın içi yağlanma ve beyin ile ilişkisine dair bir yazı paylaşayım. Cambridge Üniversitesi 500 den fazla obez hastayı inceleyerek bunlarda beyin dokusunda özellikle hafıza ve öğrenme becerilerinin olduğu merkezlerde tahribatların olduğunu MR tetkikleri ile kanıtlamıştır.
4-2020 Yılı içerisinde yayınlanan bir makaleye göre (ki daha önceleri bu konu ile ilgili çok yazılar yazdım) doğal yollar ile yapılan elma sirkesi belirli bir süre kullanıldığına karın içi yağları azaltabilmektedir. Daha çabuk doygunluk vermesi, kan şekeri düzeylerinde anlamlı düşmeler sağlaması elma sirkesinin bilinen etkilerindendir. Hayvan çalışmalarına göre kesinlikle yağlardan kayıplara neden olan elma sirkesi insanlarda da günde 1-2 yemek kaşığı (15-30 mililitre) alındığında özellikle karın yağlarında azalmaya neden olmaktadır. Japonya’da yapılan bir çalışmada 12 hafta boyunca belirli bir gıda kısıtlaması yapmaksızın günde 30 mililitre elma sirkesi alan obez erkeklerde bel çevresi 1.5 cm azalmış, kan yağ seviyeleri düşmüş ve kilo kaybetmişlerdir.
Elma sirkesini kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta sirkenin sulandırılmadan içilmesi durumlarında diş minelerine zarar verme olasılığıdır. Göz ardı edilmemelidir.