Bugüne kadar yazdığım yazılarda her zaman ara öğünün insan fizyolojisine uymadığını belirttim, hastalarıma da uyguladım. Binlerce yıldır atalarımızın metodu da böyle idi. Bunu değiştirmeye gerek yoktu. Çünkü sindirim sistemi ve sindirim ile ilişkili diğer sistemlerimizin de yeni maddeler üretmek, kendini toparlamak amacı ile aynı uykuda olduğu gibi bir müddet dinlenmesi gerekli idi.
2016 Nobel Tıp Ödülü Tokyo Üniversitesi’nden Prof.Dr. Yoshinori Ohsumi’ye verildi. Japonya’dan bir bilim insanı. Dr.Yoshinori hücrelerin kendilerini yenilemeleri üzerine çalışmalar yaptı. Her akıllı ve bir şeyleri keşfeden insanların ortak özelliği olan düşünme yeteneğini kullandı. İnsanın hasta iken neden canının bir şeyler yemek istemediğinden yola çıktı. Beden hasta iken savunma hücreleri mikroplar ile savaşır. Bu savaş sırasında kalkıp bir de aldığımız gıdalar ile uğraşmak istemez ve tüm gücünü mikroplarla olan savaşa harcar. Vücudumuzda doğal bir işleyiş olarak bazı hücrelerin ölmesi gerekir. Bu olaya otofaji denilmektedir. Otofaji olayının iyi işlemesi bazı bozuk ve işe yaramayan hücrelerin öldürülüp bunların faydalı kısımlarının alınmasına neden olur. Gereksiz yer işgal eden, vücutta işe yaramayan hücreler ortadan kalkar. Günlük hayatımızdaki geri dönüşüm teknolojisi, sektörü gibi. Daha basit bir anlatımla, hücrelerimiz pisliklerini küçük çöp torbalarına doldururlar. Daha sonra bunları biriktirip yok ederler. Çöpler ileride sıkıntı yaratırsa bu kez iyice kirlenen hücrenin kendisi tamamen çöpe atılır. Bu yolla vücudumuz kanserin, bazı beyin hastalıklarının, şeker hastalığının ortaya çıkmasını engelleyebilir. Bu mekanizmayı ise vücudumuzdaki genetik sistem ayarlar. Yani bizi yöneten genlerimiz…
Atalarımız ne güzel demişti değil mi? Herkes evinin önünü temizlese şehir tertemiz olur diye. İşte vücudumuz sağlıklı çalışıyorsa bu temizlik gerçekleşip tüm vücudu tertemiz yapıyor. Daha önceleri de yazdım. Aldığımız gıdalar genlerimiz ile adeta konuşurlar, anlaşırlar. Gıdalarınıza, yeme sisteminize gereken önemi verirseniz genleriniz de iyi çalışır ve sizi kolay kolay üzecek şeylere yol açmazlar.
Gelelim can alıcı noktaya. Belirli dönemlerdeki açlıklar vücudumuzdaki bu temizlik sürecini en üst düzeye getiriyor. Daha önceleri bazı uzmanlardan çok duymuşsunuzdur. Sık aralıklarla ile azar azar yemek yemeniz gerekir diye. Şimdi bu bilgiyi de çöpe atın ve atalarımız gibi öğününde yemek yemeye gayret edin. Çünkü bunu diyor Nobel Ödüllü konu. Hatta bazı günler 2 öğün ve arada bol su içmek, sağlığınız elveriyorsa oruç tutmak otofaji sürecini hızlandırıyor Dr. Yoshinori’ye göre. Ne garip dünya değil mi? Elin oğlu taa Japonyalardan geliyor, binlerce yıldır atalarımızın beslenme sisteminin ne kadar doğru olduğunu ispatlıyor. Yapıştırıyor bazılarına Japonu. Bundan sonra sık sık beslenme uzmanlarının U dönüşü yaptığını, ara öğünlerin artık pek konuşulmayacağını duyacak, göreceksiniz. Ama bu arada şişmanlayan şişmanladı, diyabet olan oldu, insülini artan arttı, kasları giden gitti. Ne yapalım kalan sağlar bizimdir.